Yarım kalmış bir hikaye, ıssız gece gibisin
Nerden başlamalı seni anlatmaya
Okunmamış mektup,
Yıllarca saklanan bir sır gibisin.
Bunca şeyi barındırabildiğine göre,
Nadirsin.
Akar içime usulca sesin
Tenimin tuzunda kaybolur
Yeniden doğar bedenim defalarca
Kulağım sen de
Çıkmaz bir bakışla üşüyorum iliklerime kadar
Anlamını yitirmiş sözlerim senin için biliyorum
Demir kafesine geri dönecek ruhum
Biri onu özgür kılana dek
Toparla istersen yüreğimdeki eşyalarını
Ama anıları bana bırak yakmayacaksan
Her damlası canımı yakan bir yağmursun
Sırılsıklamım senle
Mutluyum
Her noktasına dokunduğun için tenimin
Bir o kadar da üzgün
Hava genellikle güneşli olduğu için
Gözlerini kaldır ve bak bana
Dilenmiyorum aşkı ya da yalnızlığı
Dinmesini bekliyorum sadece
Bu bekleyişin...
Soluğunda can bulan sözler,
Teninle can bulan ben
Başımı göğsüne yasladım
Yumuşak, derin göğsüne
Binbir kaygıyla atıyordu kalbin
Gönlünün değirmeninde
Baharları gizlemiştin yüzüne
Ve sayısız söylenmemiş kelimeyi beraberinde
Kollarını doladın boynuma
Saçların dağınık ve tatlı
Baygın bakıyordun içtiğinden ötürü biraz
Nehir gibi akıyordu sözlerin içime
Beni sev
Aylakça sev diyordun
Yalnızlığın köşesinde
Çığlığınla uyandım
Senlik korkuların ekmeğini bölüştüm kuşlarla
Dudağımda nefesinin tortusu
Gözlerimde yorgunluğun şarkısı
El ele vermişim
Ilık bir rüzgarı ardına almış
Büyük kanatlarımla bıraktım kendimi sana
Zemheriye mi düşerim bahara mı bilinmez
Kölesiyim gözlerinin vazgeçemem
Derinlikler içinde bir yerdesin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!