Mavi gözlerinde parlayan ışık,
Vatan aşkıyla dolup taşıyor,
Cesaretin dağları aşan bir çığlık,
Her adımında ulusu coşturuyor.
Bir nefes gibi karanlık, içimize dolan,
Yoksulluğun sevdası, yürekleri yoran.
Gökyüzünde yıldızlar, hayalleri saklar,
Ama bizde umutlar, kaybolmuş, yanan.
Yıkık duvarlar ardında, sessiz çığlıklar,
Şafağın ilk ışıklarıyla,
Göz alabildiğine uzanan topraklar,
Sevda kokan rüzgarlar taşır,
Ortadoğu'nun kadim diyarlarına.
Gözlerinde sevdanın izleri,
Kan ve gözyaşı, bu toprakların sesi,
Her damlasında bir hikaye gizli,
Cellat, karanlık bir gölge gibi,
İnsanlık günahını burada gizler.
Tarihin yükü omuzlarda taşınır,
Şafak vaktidir
Avluda sen yapayalnız
Volta atarken kimsesiz
Kör bir pusudasındır.
Şafak vaktidir
Öyle bir hayat'ki
Zannetmeyin mutlu huzurlu.
Güvensiz limanlarda, sahipsiz kalmış,
Ürkütücü dalgaların, acımasızca Gövdesinde
Rüyaları'nın imkansız olduğu boşlukta yaşayan
sana deli oluyorum gülüm
aşk doluyor yüreğim
yaşamayı unutuyorum
fırtınalar kopuyor yüreğimde
sensiz savruluyorum rüzgarda
Sancılı bir gecenin koynunda yım
Esen rüzgar ile boyundayım.
Karanlık bir şehrin ortasında yım
Yok olmuş bedenlere hapis olmuş ruhun
Sancılı bir gecenin koynunda yım
Göklerin mavisi, bulutların beyazı,
Hapsetmiş karanlığa savaşın ayazı.
Toprağın bağrında derin bir iz,
Kalmış bir hatıra, acı dolu bir giz.
Çığlıklar duyulur, çocuk sesleri,
Gönül denizinde bir ışık parladı,
Şeh Bedreddin'dir adı, fikirlerde can buldu.
Adaletin peşinde, gerçeğin arayışında,
Bir yol gösterici, kalplere huzur doldu.
Karanlık çağlara meydan okudu,
Adaletin terazisinde, eşitlik vurdu.
Vurulmuşsun bir güzele.
Güzel senin beyninden kalbine
uzanan o ince çizgide
ipek saçları rüzgarda savrulur.
Vurulmuşsun bir güzele.
Gözlerindedir gözleri,
derinliğinde kaybolursun.
Yüreğin çarpar tutlursun.
Vurulmuşsun bir güzele
Ona bakarsın koklarsın ...