Sana kadar yazabilirim
Uykumu da bölerim günlerdir rastlamadığım,
Kalemlerimi de tüketirim elimden bırakmadığım.
Kaldırımın köşesinde çökmüşüm duvara
Her geçen birkaç kuruş atar kucağıma.
Bana kağıt lazım para yerine,
Sanırsın dünya dönüyor
Soldan almış başını, sağa gidiyor
Denizler durgun, toprak durgun
Sanırsın dünya dönüyor
İnsan meşgul insanla
Aşk durgun, masumiyet durgun
Ah be gönlü sarpa kasıt
Ah şu aklı kırık, fikri kıt
Zulmün atalarının bakıp
Şefkate düştüğü susuz çocuk
Az dertten yanan çok güneş
İnanmak diye bir şey var,
öte gezegende yaşıyor.
Güvenmek diye bir şey var,
her seferinde suya düşüyor
sakar herhalde.
Beklemek var beklemek
Ay çeker gibi suyu her gece
Güneş ısıtır, sevdirir gibi
Dalga köpürtür suyu, her dalga
Kum bulandırır dibini, su çirkinleşir
Balık doyurur, çiçek güzelleştirir
Can aratır suyu, kendi canına
Ağladı biri
Şimdi silecek yanağını
Yabancısı olduğu duygunun
Tanıdık mendiliyle
Yok zaman gelmedi daha
Yok zaman olmuyor
Yeni fikrin geldiği yolun
Tabelası çalınmış
Üç kuruşa satılmış
Acele
Çoktan yokluk dokundu sihrin
O en ücra sihrin çirkin kanına
Anlattı güneşi, ayı, suyu ve
Daha çok üstünden geçmiş olduğum yalanları
Aslın yolu bir
Kapatacak gözler arıyorum
Görmek istiyorum gözleri
Yinelendikçe
Kapanmaya çalışırken izlemek
Anlamak istiyorum çabayı
Peşinde olduğu şeyin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!