Bir öğle vaktiydi kapım çalındı.
Elinde bir zarfla gelmiş postacı.
“Bir mektup bir de selâm var.” dedi
Hayırdır inşallah kimden postacı?
Aklım yerinden çıktı, çıldıracaktım!
Aşk kutsal bir ibâdetti, yâr bulunmaz bir mâbed
Sanem oldu para, şan, şöhret; kalmadı bir muhabbet!
Bir haziran ayında, hiç ummadık bir anda.
Nereden çıktı ki karşıma, görmez olaydım.
Kandım kirpik kaşına, kızıl rengi saçına,
O çalkarası gözlerine; dalmaz olaydım.
İnsanlar izledi hal-i ihtizârımı,
Ecel teslim aldı vakt-i imtihânımı,
Rüyâmda gördüm ben bu ahvâlimi
Yâ Rabbi kabûl et tevbe istiğfârımı.
Tütüyor göz bebeklerimde bir belde,
Çocukluğum emânet, olduğu yerde;
Ne olurdu şu ömrüm geçseydi senle!
Bu yılda yine seni özledim Samsun!
Bafra'da ilk okul birinci sınıftım,
Dayanamaz oldum hatâlarıma,
Ne işler ettiysem kaderde buldum.
İsyân eder oldum günahlarıma;
Sonunda kendimi kederde buldum!
Günâhı şeytana bahâne ettim,
Geç oldu ama anladım bunu
Sevgiye lâyık bir kul yok bilsinler
Bir daha bakıp bir ahu gözlüye
Gönül verip seveni siksinler!
Kadir Mevlam bana bir derman eylesen
Şâhitsin yıllardır şu sabr-ı hâlime
Tam yâri bulmuşken alma canımı da
Ya Şâfî şifâ sun acı şu hâlime
Bilirim kendi nefsime ben çok ettim
Bilmem nasıl anlatsam güzelliğini.
Cennette hûriler seni kıskanır.
Bilmem nasıl anlatsam sana aşkımı.
Lisân yetersiz, tefsir eksik kaldı
Nâfile ibâdetim aşkımdır benim,
Sevmek çok güzel de, aşkı ziyân ettiler.
Nâmusu üç kuruşa, şeytâna satıp gittiler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!