Gölgesiz kalasıca
betonperest toplumun böğründe
Yağmurlar ıslatır hüznünü
Yorgun adamlara aşık
genç kadınların
gözyaşlarıyla
Ne yani
Hakem düdüğü müdür şair
Zaman’ında ötecek
O zaten kesilecek bir baş biriktirme şehvetindedir
Asit yağmuru altında çelik yontma planemosu
Bir zamanlar Fatih'ten Mahir rüzgarlar eserdi her yöne, bilirim
Bu gün Dikmen'den bir esinti yayılıyor ülkeye
Orada Deniz olduğunu
bilmezdim
Eşkıya, Marjinal, Ayyaş, Çapulcu
Git körkütük sarhoş ol
yağmurda kaldırım taşlarını say
Olmadı koş türkülere sığın
Yakışı belki azalır
Zulanda biriken heveskar yalnızlığın
Sen hangi türküden çıkıp geldin
Kıyamet günlerinde
Barikat kurmayı hiç planlamamıştınız
Ne sen ne de senin gencecik ellerin
Yumruğunu gevşetme savaş sürecek
Bütün yüksek binaları biz inşa ettik
Hani geceleri rengarenk ışıklarla bezeli
Öderiz bedelini ne gam
Kredilerimiz de berdevam
Yüksekten bakarız tün yapılara
Parça sözcükleri toplarken
Uykusuz kalmıştır
Belki de karnı açtır
Hasret kanarken hançer yarası
Şiir doğar mevsimsiz patlaması içinde
Bulutlar gelir güneyden
Gözleri yaşlı
Beyazlığı yanıltmasın
yüreği yaslı
Acılar bu topraklara mı yazılmış anne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!