Rüzgârın koynunda ateştin
Çocuğum,
Erkin
Güneşi alnından öpmekti
Aşk içre alazlanıp,
Karanlığın üstüne ağdın
Seheri yelene sıkıştırıp doludizgin
Rengin eridiği yeri bulursun ya
Belki
Çığlıkların yankısı söner,
Ellerin rahmet duasına açılsın
Duyum eşiğinin dalgalarında bir ipek böceği,
örümceğin sarmalında hayatı anlamak
Aşkın devinimiyse;
Kalp vuruşlarının tınısına
Aşkın mevsiminde imgeler saklı kentlere
Göç eyledi
Yaka, kol çekiştiriyorum
Sesleri birleştiremiyorum, usta
Beni bende susturup, kaçıyorlar.
Artlarından
Kor gecenin, içten içe yanan sardunyalara söylediği türküyü
içen martılarla,
ses sağnağında eriyor anılar
Vahalar yaratan su sabrıyla yıldız topluyorum bilincin okyanusundan,
yüreğimse
Aşk'ın kelamında çavlan sofrası,
Her ne yana baksam
Her ne yanı duysam
Her ne yana dokunsam
Aklın kopan sesi yüreğimde donuyor.
Üşüyorum.
Güneşte tutulacakmış,
Ekmeğe öbeklenen
Karıncalarca
Çakıl taşların diline yazıldı ezgiler
Açık denizde dua yüklü dalgalar boyu
Aşkın kırıntılarını savurdu,
Yürüdükçe yol bitmiyor
Sabahın akşamına, yazın kışına
Ekmek emek yarışına,
Bir yumruk yüreklerin
Şiddete barış, ala mavi yakarışlarına
Bir heceyle başlayan nefesin toprağında, aşkın tohumları çatlayacak, selam çakıp güneşe,
konuk edeceğim yağmurları
kelebeğin menekşe bileşeniyle dağılan tozlarımda renklenecek rüyaların ve
her uyanışında gözlerinden doğacak aşk'a göz kırpacağım,
haziran yağmurlarıyla...
Serimden dalgalar taşar
vurursa, durma
Sesini çiz duvarlara.
Ünsüz, renksiz titremlerindir
Aslolan ,
Eslerin yaylalarında




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!