Rüzgârın koynunda ateştin
Çocuğum,
Erkin
Güneşi alnından öpmekti
Aşk içre alazlanıp,
Karanlığın üstüne ağdın
Seheri yelene sıkıştırıp doludizgin
Rengin eridiği yeri bulursun ya
Belki
Çığlıkların yankısı söner,
Ellerin rahmet duasına açılsın
Aşkın mevsiminde imgeler saklı kentlere
Göç eyledi
Yaka, kol çekiştiriyorum
Sesleri birleştiremiyorum, usta
Beni bende susturup, kaçıyorlar.
Artlarından
Ekmeğe öbeklenen
Karıncalarca
Çakıl taşların diline yazıldı ezgiler
Açık denizde dua yüklü dalgalar boyu
Aşkın kırıntılarını savurdu,
Yürüdükçe yol bitmiyor
Sabahın akşamına, yazın kışına
Ekmek emek yarışına,
Bir yumruk yüreklerin
Şiddete barış, ala mavi yakarışlarına
Hiçliğin dibine vuracaksın,
Adam gibi.
Fırtınanla dağları kesip savuracaksın,
Savrulacaksın, toz zerresinde…
Misinada ıslık çalacaksın,
Köküne vuran sancıyla
Başlar güneşin doğumu
Dibekte düşlerin dövüşlerine
Karışır,
Öğütlen zamanın uğultusu
Ayaklarım
Akdeniz’in sularında durulmuş
Başım;
Asi, direngen
Karadeniz’e, vurulmuş
Duyum eşiğinin dalgalarında bir ipek böceği,
örümceğin sarmalında hayatı anlamak
Aşkın devinimiyse;
Kalp vuruşlarının tınısına
Kor gecenin, içten içe yanan sardunyalara söylediği türküyü
içen martılarla,
ses sağnağında eriyor anılar
Vahalar yaratan su sabrıyla yıldız topluyorum bilincin okyanusundan,
yüreğimse
Aşk'ın kelamında çavlan sofrası,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!