Şükür dilde, mutsuz asla yetinmez,
Kıyı yok, suyun bulanık girilmez,
Güvenip de asla yola gidilmez,
Az katlanılacak zahmet değilsin.
Küçük tepeler var senden sorulmaz,
Hey gönlünde yer edene değilde gerçek sahibine gurban olduğum can...!
Çekirge kaç kere sıçrar..?
Hava değişir, yol değişir, şartlar değişir, değişmez sandığın her şey değişir, dost sandığın ilk sapakda seni değişir.
Bir dem gelir tene yağmur dokunur da makyajın rengi akar, ilk gün gibi yüz ortaya çıkar,
Kavak aynı, hem çalıp dinlediğin,
Yıllardır aynıydı, değişmez meylin,
Sapak da değişti dost, bellediğin,
Buralarda ne yol ne yolak değişti.
DEĞİŞTİM
Değiştiğim doğrudur yar..
Artık bendeki sen:
Sendeki ben kadar..
Yok affedecek bir şey yok,
Küsüp darılacak da değilim,
Yolun hal bilmeze çatmaya görsün,
Beklersin gelmez, değerin bilinmez,
Göz yaşın bitmez ettiğin görünmez,
Boş yere dünyaya kahretme arkadaş..
Olurda bir zaman sular ters akmaya görsün,
Kader adil mi? Hayat herkese kolaymı?
Sabah olduğunda gidecek bir işin varmı?
Sigaran sarma mı yoksa malbora mı?
Sen ne didin? Bu düzen hak da, yoksa bozuk mu?
De hele gardaş,? Böyle değilmii.?
Her kadeh adım adım kendimlere,
Giderim meçhuldeki evlerime,
SAĞLIĞIMA, bakma nedenlerime,
Saman seyranlanır, kafurlar saçar.
Sen döne yar sen döne,
Hey Zahit! sözlerime dem vurupta,
Dil depreştikce, nasihat etme,
Topuğunda suyla, derya sanıpta,
Kül devşirdikce, hak, Haki-kat deme,
Zalimlik diz boyu, şu tanrı nerde?
Marazı da vermiş, çare her derde,
Dışarda arama hepisi sende,
Damladan dalgaya, bak demişler..
İki cins karınca bir kavanoza,
Gemi alabora, kaptan aklandı,
Suçlu yolcu, tayfa, gerçek saklandı,
Arsız temzlendi, yundu paklandı,
Batmaya cehalet, yeter demişler.
Uyanmazsa bizim, yaşlı Hödükler,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!