Erk emrinde alimlerin,
Vay hâline! Vay hâline!...
Kan dökücü zalimlerin,
Vay hâline! Vay hâline!...
Sen, bana güven dedin,
Yıllarca ümit verdin,
Habersiz çekip gittin,
Vefasız unutma sen,
Terk edilir, terk eden..
Hiç önemi yokmuş verdiğin sözün
Yalanın üstün yatmışsın belli..
Geldim pınarında kalmamış izin,
Umarsız gönlünden atmışsın belli...
Bakarsa insanlar, Müslüman gözle,
Sayısız mesajlar görür şekilde.
İzafi güzelden Mutlak Güzel'e,
Giden yolu arar yollar içinde.
Aşıklar gönülden bağlı olurlar,
Vefayı bilenler, vedayı bilmez.
Sevdiği uğrunda yaşar, ölürler,
Vefayı bilenler, vedayı bilmez.
Yazdıklarım sıcak kahır tütmekte,
Adressiz mektuplar gibi gitmekte.
Vicdanım, aklıma sitem etmekte,
Dilsiz şeytan mısın, yazsana diye?
Dillerde yarım şarkı hakkı hukuku anmak,
Vicdanlarda kirlenip yasalarla aklanmak.
Dokunulmazlık zırhı arkasına saklanmak,
Vicdanlarda kirlenip yasalarla aklanmak...
Ya Karabağ, ya da ölüm,
Vur yiğidim bitsin zulüm.
Hürriyete çıksın yolum,
Vur yiğidim bitsin zulüm.
Zafer senin kim ne dese,
Kaderdir insana, bu bizim ilde,
Ya derviş, ya deli, ya şair olur!
Kulağı bülbülde, gözleri gülde,
Ya derviş, ya deli, ya şair olur!
Rüzgârlar savurdu mademki seni,
Yağmurlar getirsin; yâr seni bana!
Bir karakış sürdü gönlünden beni,
Cemreler getirsin; yâr beni sana!
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.