Böyle ansızın gitme yanımdan,
Henüz kendimi hazırlamadan.
Rüzgarlar kahırlı esmeye başlıyor o zaman,
Dünya'nın yuvarlak olduğunu anlıyorum,
Bindiğin gemi kaybolunca ufukta.
Ve döneceğini umut ediyorum.
Dur Yolcu!
Son durak...
Ekşitme yüzünü...
Biraz kan kokar buralar...
Elindekini bırak...
Mermiler de dahil toprağa...
Bir kış akşamı düşeceğim aklına,
Pişmanlıklar ve yaşanmayanlar arasında,
'Aslında seviyordum.' diyeceksin o zaman,
Artık çok geç olsa da...
Buğulu camlara yazacaksın adımı,
Aşkın da bir kuralı varmış,
Ağalar beyler...
Tüy bitmemiş yetimler...
aşk nedir bilmeyen bebeler...
Tutmayı öğrenmemiş bakir eller...
Dinleyin beni.
Haddimi aşmak istemem...
Ama aşkın ihityacı var bana...
Aşık olarak...
Yazan...
Ve yazılan olarak...
Sevmek sevilmekten...
Benim adım aşk;
Herhangi bir anda,
Herhangi bir yerde,
Gözler buluşunca çıkarım ortaya.
Buluşmalar artar artık,
Bilmediğim bir şey söyle bana...
Şu yavan dünyada...
Senin gibi farklı olsun...
Bildik insanlar arasında...
Senin kadar ince...
Ve aşkından içim titreyince...
Sen, ne istediğini bilmiyorsun,
Sen istiyorsun alıyorsun,
Veriyorsun, vazgeçiyorsun,
'Evet' ve 'Hayır'lar arasında bir yerdesin sen.
Ama ne 'Evet'sin,
Ne 'Hayır'.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!