Ben Yabancı.
Bir sürü insanla dertleştim, yaşlarını hiç sormadım fakat her
yaştan her derdi duydum.
Ben Yabancı.
Bir sürü mutlu insanla tanıştım, bir sürü umutsuzlukla da
rastlaştım.
Umutta verdim, umutsuzlukta.
Belki ahmakça gelebilir fakat ben insanlardan, acıyı doruklarda
yaşamayı öğrendim.
Tırnağım kırıldı, dünyam yıkılmış kabul ettim.
Ben Yabancı.
Bu dünyadan sayısız kere vazgeçmiştim. Ölüme sayısız kere âşık
olmuştum. Hayatla da sevgili olmuştum zira hep ipleri koparmayı
seçmiştim.
Vazgeçmiştim.
Hayatın hep karanlık yüzünü göstereceğine inanmış ve inandığım
şeyin doğruluğunu öğrenmiştim.
Canım o kadar yanmıştı ki, gülmeyi unutmuştum. Belki hiç adam
akıllı gülememiştim hatta.
Gülmüyordum işte, tebessüm bile iğreti duruyordu yüzümde.
Bakın burayı iyi dinleyin. Allah baba şahidim, dostum gözleriyle
gördü. Bakın yemin ederim.
MUTLULUKTAN KULAKLARIM KIZARMIŞTI.
Ayna yoktu orada, lakin ben kulaklarımın kırmızısını
görebiliyordum.
Kalbimin kanat çırpışını duyabiliyordum.
Pat, Pat, Pat…
Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.
Daha önce birkaç defa gözlerimin güldüğünü hatırlıyorum,
masumiyettendir belki.
Ama o gün orada,
Neredeyse mutluluktan ağlayacaktım.
Kalbim yerinden çıkacaktı.
Hep acımı tarif ederdim ben, mutluluk daha tarifsizmiş dedim.
Şimdi anlıyorum ki,
Böyle bir mutluluğun, ağır bir hüzün ortamındaki çocuğun idare
edilişi gibi bir sahtelik oluşu daha da tarifsizmiş. Yani durumu tarif
edebilirmişim ama, o kandırılan çocuk olmayı tarif edemezmişim.
O çocuk olup, bir günde bir cümleyle büyümeyi tarif edemezmişim.
Üç kitap yazar, üç bin kitap siler, üç bin derdi üçe bölermişim de,
Bir çocuğun en mutlu anının, yalnızca acının üstünü örten
yetişkinlerin kandırmacası olduğunu…
Anlatamıyorum…
İşte bunu öyle tek nefeste söyleyemezmişim.
Şimdi kötülük mü dersiniz buna, iyilik mi yoksa yetişkinlik mi
inanın bilmiyorum.
Yalnızca merak ediyorum.
Ben şimdi nasıl…
Ben şimdi ne için…
Ben şimdi hangi sebeple hangi amaca?
O çocuk bir daha nasıl inansın güzel şeylerin de mümkün
olduğuna?
O çocuk o yalanı bir kere anladıktan sonra,
Bir anda kocaman bir adam olduktan sonra,
Ya şimdi o çocuk nasıl…
İyi kalan son yanımı, bir cümleyle birlikte bir torbaya koydum.
Ya oradaydım, yaşıyordum, mutluydum.
Mutluluk vardı gözlerimle gördüm. Kalbimle duydum. Avucumun
içi ile, parmak uçlarımla, sekiz yüz elli bin ayrı duyguyla
mutluluğa dokundum.
Dünyaya inandım, dünyayı sevdim, uzun bir solukla yaşamın
güzelliğini içime çektim.
O kadar mutluydum ki kendimden özür diledim.
Sonra tüm bu mutluluğun kursağımda kalışı ile kursağımda
bırakan cümleyi aynı torbaya koydum.
Sonra o torbayı sırtlayıp demir bir sedyeye uzandım.
Ben, iyi kalan son yanımı o sedyede bıraktım.
Ben, bu dünyayı elime yüzüme bulaştırdım.
Ben…
Ben Yabancı.
Son kavgamda yenik düştüm.
Sevildim mi bilmiyorum ama, yetmediğime emin oldum.
Hak etmediğime inandım.
Pes etmek için bile artık çok geç.
Ben bu defa tutunamadım.
Kayıt Tarihi : 17.1.2025 21:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!