Öyle masum bir sevgi.
Bir çocuk gibi
Zira çocuktum…
Hiçbir zaman düşünmedim;
Bir öğretmenin, yüreğimde bu kadar kalıcı olacağını.
Bu kadar şairane bir şekilde aradığımı bulacağımı.
Öyle masum bir sevgi.
Bir çocuk gibi.
Zira hiç büyümedim.
Hiçbir zaman düşünmedim;
Bir öğretmenin, bana bu kadar meczupluk yaptıracağını.
Bu kadar dostane bir şekilde, içten yaklaşacağını.
Bir merdivendi ki,
Usanmadığım bir bekleyiş alanı.
‘’O gelecek!’’ derdim.
‘’O, benim öğretmenim.’’
‘’Sadece benim öğretmenim.’’
Paylaşamazdım kimseyle,
Zira, hala biraz bencilim.
Öyle masum bir sevgiydi ki;
Deli olduğumu düşünürlerdi.
Zira, hala biraz deliyim.
Ama kızmıyordum da böyle düşünenlere.
Tarif edebilmek için başvururlardı bu yola.
Öyle masum bir sevgiydi ki;
Dağarcıkta kelime,
Dimağda akıl bırakmazdı.
Hoşuma da giderdi ya zaten bu farklılığım.
Benim sevgim bir mübalağa olarak yansırdı,
Kafama huni geçirenlere göre.
Ama öyle masum bir sevgiydi ki;
Benim deli mi, akıllı mı olduğumu çözmeye çalışırken,
Laf aramızda kendileri delireceklerdi…
Merdiven dedim de;
Hep vardı bir çekingenliğim, öğretmenler odasına karşı.
Uzaktan uzaktan köstebeklik faaliyetlerinde bulunurdum.
Zira, hala biraz hinlik var içimde,
Mekteplere karşı.
Göremezdim beklediğimi
Ve içten içe üzülürdüm.
‘’Neden şu saatleri ben ayarlamam ki?’’ diye düşünürdüm.
‘’Bana kalsa, her gün gelsin benim öğretmenim.’’
Halbuki bu şapşal ve köstebek düşünürün düşündüğü bu düşünce,
Mantıklı bir düşünce miydi sizce?
Şapşal köstebek…
İşte bu köstebek her gün,
Dolaşır dururdu bir ‘’Hociş’’ yetmezliğiyle.
Evet.
Dolaşıp duruyordum.
Çok arkadaşım vardı.
Ama hep benliğimle geçerdi öğlen paydoslarım.
Ne yapayım?
Sevemedim bir türlü voleybol oynamayı.
Bana daha cazip geliyordu
Öğretmenimi beklerken,
Boş bir sınıf bulup, şarkı söylemeyi daha cazip bulmak.
Öyle masum bir sevgiydi ki;
Şarkılarla geçiştiriyordum bu bekleyişi.
Yine bir gün,
Patlıcan musakka kadar karışık olan o ders çizelgesine bakarken;
Bekleyişinden usanmadığım merdivenlerin ucunda,
Bir ışık belirdi.
Evet o gelmişti.
‘’Sadece benim öğretmenim!’’
Siyah olsa gerekti üstündeki,
Saçları da aynı; dün gece gördüğüm düşümdeki.
En sevdiğim hali.
Bir arayıştalar ve ardından omuzları buluyorlar,
O talebe telaşına kapılmış saçlar.
Yine gülüyordu, ben ‘’Sizi bekliyordum.’’ derken.
Sadece o kadarını anımsıyorum.
O kadar kısa sürmüş demek ki muhabbet.
Ya da göreceliğime olamamışım mukayyet.
Ve nihayet,
Einstein’da benim hasmım oluvermişti bir anda.
Öyle masum bir sevgiydi ki;
Hatırlarda kalamıyor.
Demek ki; tozlu rafları daha çok seviyor,
Benim gibi…
Biz çocuklar;
Doğduğumuzda görmedik mi, koca koca insanlar?
Hep aramadık mı,
Ne bir yetişkin kadar sığ,
Ne bir çocuk kadar bilinçsiz, çocuksu bir insan,
Düşüncelerimizi saçma bulmayan bir cüzi irade?
Hep istemedik mi,
Biz çocuklara bizim gibi davranan,
Bizim arkamızda duran bir başkaldıran,
Okulun koridorlarında bizler gibi oynayan, zıplayan,
Bizim gibi gülümseyen ve tıpkı bizleri andıran bir insan?
İşte ben de hiç düşünmemiştim;
Bu kadar şairane bir şekilde aradığımı bulacağımı.
İşte öyle bir masum bir sevgi…
Bir yaş günü sırasında,
Dersten çıkmamam gereken bir vakitli suda,
Gördüm öğretmenimi pencereden.
Bulmaya çabalamadım, sınıfın dalgın bir anını.
Açtım kapıyı ve çıktım mutluluğa hiç beklemeden.
Fakat beni mutluluktan alıkoyan,
Yine bir meşguliyet oldu.
Rezil olması da cabası.
Telefonla konuşuyordu öğretmenim istemeden.
Ve bana bakıyordu bütün sınıf o buğulu pencereden.
Bu hunilinin ne yaptığını sorar tavırlarıyla gülüştüler.
Siz ne anlardınız ki?
Ben, içimdeki telaşa bir fırsat arıyordum.
Nedendir bu telaş, onu da bilmiyordum.
Bildiğim tek bir şey vardı;
Ben öğretmenimi çok seviyordum.
Zira, hala da çok seviyorum :)
Benim gibi bakamıyorlar diye suçlu bulurdum onları.
Hatta, hiç insanların okuyup da alay edeceklerini düşünmeden,
Hatırlarsınız yazmıştım,
Dersimin olmadığı bir sınıfın tahtasına bu meramımı.
Halbuki hiç kimse, hiçbir şey yapmıyordu o şairane insana.
Belki de, hiçbir şey yapmamalarıydı mesele.
Belki de zoruma gidiyordu, bu değeri fark etmemeleri.
Ne bileyim işte…
Çocuk aklımla öyle düşünmüşüm.
Oysaki bana özel kalmamış mı o lütuf?
Ne diye zorlamışım başkalarının anlamasını?
Aslında ne diye zorladığımı şimdi anlamaktayım;
Mevzu bahis bile değildi başkalarının anlaması.
Öğretmenimle hasbihal etmeye yer bulamamışım,
O sınıfın tahtasından başka.
Vakit bulamamışım, fırsat bulamamışım.
Çok uğramışım belki de ama,
Bir kere de oturup, uzun uzun konuşamamışım.
İnsanlar sorular sorardı ona.
Ve o kadar sıkıcı gelirdi ki bana,
O kadar dünyevi.
Bense sadece, öğretmenimi ne kadar sevdiğimi,
Öğretmenimle paylaşmak istiyormuşum.
Sadece o bilsin istiyormuşum.
Tahtalarda yarım yamalak kalsın istemiyormuşum.
Fakat ne olduysa oldu ki;
Bazı şeyler bir anda değişti.
Artık istemsizce bu uğraşımdan uzaklaşmaya başlamışım.
Girmiş araya aşk meşk davaları,
Unutmuşsun tabii ki de,
O çok sevdiğini iddia ettiğin, sevgili hocanı.
İşte dün düşündüm bütün bunları.
Tekrar hatırladım ve özledim sevgili hocamı.
Artık bana deli demezler herhalde.
Onlar için şu anda, özlemenin lüzumsuz olmayacağı,
Koca bir 5 sene var.
Oysa ben; özlüyordum,
Görebilme imkanımın bol olduğu vakitlerde bile.
Düşündüm bütün bunları dün yatmadan önce
Dedim ‘’Neden şiire benzeyen bir şey yazmayasın?’’
‘’Neden yarım kalan bir meramı tamamlamayasın?’’
Sanırım eksik kalan bir şey kalmadı içimde.
Şimdi de sıra geldi;
17 Mart’ın anlam ve önemine…
Mehtap Hocamın doğum günü 17 Mart.
Bu şiiri yazarken daha ne hediye alacağıma karar vermemiştim.
Hala da vermemiş olarak yazıyorum.
İnşallah güzel bir hediye alırım.
Allah yardımcım olsun :D
(Galiba alamadım…)
İyi ki doğdunuz hocam…
İyi ki var oldunuz…
İyi ki hayatımdan bir Mehtap Hoca geçti.
Herkesin bir Mehtap Hocası var mıdır bilmem.
Ama benim vardı…
Kıskanın…
Kayıt Tarihi : 16.3.2021 23:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yusuf Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/03/16/oyle-masum-bir-sevgi-sadece-benim-ogretmenim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!