İki deli gördüm düşmüşler yola
Vatan için gençler sorsan yaşını
Sıkı olsun saflar girmiş kol kola
Silip süpürmüşler çakıl taşını
Üzerin de urba yok yürürken diktir başı
Gururuyla yaşarken oynamaz gözü kaşı
‘’Tuza ekmek banar yer’’ oyar mermerden taşı
__Yiğit olan yiğidi, kırmaz gönlü çok ince
__Sorsanız hedefini dürüstlük der ilk önce
İNİLTİLER
Bir ses geliyor kulağıma
Çin mahzenlerinden gelen ses
İçimi kemiriyor bir kurt gibi
İT DÖNDÜ KEDİYE
Bir it gördüm sanalda arsız arsız dolaşır
Üç zağar eşlik etse sahibini avlıyor
Her attığım taşlara kemik sanıp ulaşır
Gölge mi görse dahi, acı acı havlıyor
GÜLZADE’M
Bak haykırdım! Sevdamı, yankılandı dağlarda
Kulak tıkadığını seziyorum Gülzade’m?
Bülbül olan dilimle aşk okudum bağlarda
Boynu bükük yaralı geziyorum Gülzade’m
Fırtınaya takıldım yürürüm adım adım
Çakal sürüsü sardı çevremi akın akın
Korkaklık yok serimde Bozkurttur benim adım
Kulakları dikip de sözlerime bir bakın
DOĞAN onca yavşağın başlarında var MİR’i
F/İŞLENDİK! .
Yuvarlak bir dünya da fırıldaklar gezerken,
Dergâhı divanlar da, dava için işlendik!
Dört köşeli yaşama, boyun eğmek üzerken,
Kurdular tuzakları, ihtilâlle fişlendik!
Gökyüzün de yıldızlar, birer birer d/üşüyor
Ay her gece yanıyor, güneş gündüz üşüyor
Böyle bir gecede neylesin felek beni
Günahlarım çoğaldı görmesin melek beni
Kerküklüm ak alınlı yiğit bacım,
Dokuz boydan dokuz ışık yandı
gel,
Ankara'dan Adana'dan Yozgat'tan,
Yeni ufuklara şafak attı
gel.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!