Zamana mekâna çeker ayarı
Mir de senin fer de senin kal’ eyle...
Hak yoldan sapana verir uyarı
Ir’da senin Tur da senin sal eyle…
Tüm börtü-böceğe rızık verensin
Toplayıp yamyamı getirmiş işgalci Batı
Taşlaşmış yüreği vicdanı demirden katı
Zalim haçlı orduları, günlerce kustu kan
Havadan yağdı mermi, kana bulandı her yan
Vatanı beklemek olmaz bize güç
Askere uzanan DALLAR kırılsın
Mehmet gölgesinde, tutulur oruç
Askere uzanan ELLER kırılsın
Mehmet'ime kurşun sıkan ellere
Gençken yeterince anlayamadın babanı
Vakit tamamdır evlat: hadi bana elveda..!
Sizi kurtarmak için gösterdiğim çabayı
Heba ettin be evlat: hadi bana elveda..!
Şeytani hislerini bir türlü atamadın
Ayağın tozuyla “BAĞI” bozar sın
Hoş geldin safa geldin ey zorlu kış
Bazen boran bazen tufan tozar sın
Hoş geldin safa geldin ey karlı kış
Sonbahardan hemen sonra gelirsin
Kardeşliği tam kılalım
Orta yolu tez bulalım
Kula kulluğu edip ret
Gelin canlar bir olalım
Kavga kötü, akla zarar
Anaya-babaya asma ki surat
Duaları sana olsun bermurat
Belalara sabret, nefsine inat
Kadere boyun eğ DARLANMA oğul...
Şerli cahillerden olmalı farkın
Anayurttan Avrupaya uzanmış
Masmavi Marmara ile bezenmiş
Yüreğimde tükenmeyen suzanmış*
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul
Birisi Leb deyince, ona mana vermeli
Anlayana saz, değil ise davul zurna az
İnsan olan insan bence em-pati kurmalı
Anlayana saz, değil ise davul zurna az
Sağırdır kulakları, asla duymaz gerçeği
Geveleyip durma çürük kakızı
Biz çok gördük senin gibi öküzü
Otur oturduğun yerde Sarkozi
Ataların tanır, muhakkak bizi
Attırmayın sakın kafatasımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!