Ben ocağımda,
gerdanı ziynetle çakılı panayırların ikindsinde, Asra yemin eden, ve Kubeys'i karıştıran ebabil kuruları tutuşturuyorum.
Ben ki, sırtı yırtık cübbelerin sebep olduğu hücrelerin damağında, büyük ve küçük münacatların yasını bir uzatanım...
DEMİR HEGEMONYASI
Tozu sinmiş saçlarımın gizli akına intizarın
Uzak diyarlardan uzanan dillerin
Salyası saçlarımızda donmuş
Ates tuğlası aynalarının yakıcı hışmı
Yahya Kemal'e..
Koptu kızıl tufan ve mahfazalar kırıldı
Asra denk bir andı ki dünle bugün karıldı
Ö nce kasrın kırık sütunundan inzale düştüm
Z ift kazanında çiğnemlik etmiş sonrası
G erçi aşkmış ölümden münezzeh ve mücerred
Ü zünç ihanetleri yıkan başkaldırı bu imiş
R üya Yusuf sırrıymış açılırmış kalbine
L evhinde zahmet suyundan mühürmüş bildim
Eyledik kararı menzilimiz uzak
Allah yar diyerek çıktık yollara
Altın şamdanlarda turnaların yanışı
İçlendikçe büyüyen gece hicranlarının uyanışı
Sarmalar kollarıyla mavi göğü, yağmur bulutunu
Sürmelenmiş çirkinliklerle yüceliklerin üstü örtülür
Gece ve gündüz, ak ve karanın hikayesi alır yürür
Muştulu kızılcıklar seherinden bir güneş beklenir
Üstad Ali Şeriati'ye...
Senin oğuşturduğun lekeli çocuk yüzlerin
Akşamın terkisinde besledi hırçın deşikleri
Başımda çelikten kelimelerin deveranı
Ağzımda kusurlu notalardan sakat bir inkılap
İşte meşhur tepeler oymağının
Saçlarıma üfürdüğü rüzgardan dökülen
Ansızın üstüme inen patlayıcı borandır
Göğsüme saplanan bu barut gürültüsü
İşte bu baruttur insanı sevdaya süren
Baruttur çatkılanmış hüznü dağıtan ahşap kasalarda
Döşümde silkinen bir döngüye çarparak güzelleşen aşk
Tan vakti tozuyan çalımlarla raylardan geçiyor
Geçiyor çözünen bir vaveylanın uğultusu
Kulağımıza çalınan binlerce çınarın haklı hışırtılarıyla
Gözlerimiz bir merminin tahribince yıkıcı
Gözlerimiz kalbe ayna olacak kadar camdan..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!