Sinem kanıyor, ama heyhat!
Bu yaraya merhem yok. ( Hafız)
1.
Karartıların buladığı isle tartmaktalar kara renklerini
Mahşer, korkular tastamam mahşer
Gök çökmüş inlemekte dağ ve yer
Mahşer, eller kavuşmaktan aciz
Ne Mesih ten ses var, ne şefaatten iz
Mahşer! Korkular büyüyüp yutmakta
Hamdı meyve gök ışıksız şarladı üstüme
Issı kurşun değip geçti dik bayırdan göğsüme
Bir diyardı levha çatlak zul durur üste ismi
Bir diyardı suyu kekre aynası lağım kuyusu
Bu sakalıma düşen ilk ak nişan
Yüzüme nur katan olgunluk ibaresi
Bekaretimin mührüne yaraşan sabrın külfetidir
Ey sırtladığım yalnızlığımın görklü inşirahı!
Bana bir nefes ver
Ve canıma iliklenen bu ahengin cemalinden
isyanlar kabart
Taş kemerlerin avluların emniyetinden
Yavşan otundan ve reyhanların kokusundan
Alnıma dökülen perçemime solgunluklar getir
Saçlarımda ekin endamından kırılgan bir akis
Yüreğimde buğra heybetinden soylu bir ifrat
Geçiyorum şafak boyunca sarındığım atkılardan
Geçiyorum radyo sesinden ve mecmualardan,
Direnmenin kusturduğu o küstah namelerin karanlığına
Kalbimin baş köşesine bir yar çizerim
Adına Hümeyra derim.
Oysa ki sen, Hümeyra!
Sen bin yıllık saçlarında harmanladığın umutlarla
Toprağın bağrında uyursun.
Sen yoksun Hümeyra , sen varsın
Kalbimin gözüne çekilmiş milyonlarca mil
Hızımı kesen satıhta düven çakılları
Randımanı düşük aşktan yaralı çıkan yürek
Ve elbet Rabbena, atina fiddünya vel ahirah
Yağdanlarda zakkum ve güzel çini
Kilimler uykunun satır arası
Masalar dumandan yıl sonu ayini
Dudaklar makas ve enkaz sarası
Bu benim kaba kalbim bu yol ve kırbaç
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!