Dallarım kurudu yaprak döüldü
Mahzun gönlüme dert fidanı ekildi
Yarimi aldılar da kalbim söküldü
Yari olmazsa garip yaşarmı gayrı
Gülsüz bir bülbülün bağı olurmu
Öyle alıştımki yarim seni görmeye
Karşıdan el edip selam vermeye
Kaç gündür gelmedin beni görmeye
Bir kusurmu ettim yar küskün gibiin
Suçumu günahımı yar söyle bileyim
Sevgine aşkına senin layık olmamış
Değer vermişsin de kıymetini bilmemiş
Senin sevgiliden güzel yüzün gülmemiş
Geçenleri boş ver güzel mesut olursun
Gönlünü kaptımış da vermişsin ona
kara gözler görmüştüm de yandım
Kara gözler mutlu edecek sandım
Hep Altan bakıyordu ona aldandım
Belki de mutlulugum lensli gözlerde
Bir yeşil gözlüyü görüp de sevdim
Dikenler içine düşmüş bir gülsün
Kurular içinde yeşil bir dalsın
Bıraklımda geçmiş geride kalsın
Seninle bir yuva kuralım madam
Fırtınaya kapılıp da uçup gelmişsin
Bir dikili ağacım yok ki dal olsun
Miras yok ki gariplerde mal olsun
Güzeller fakirleri de neylesin gelsin
Güzel sevip almamaya mahkumum
Üstüm başım yırtık ceplerim delik
Karanlıklardayım yine ışıgı göremem
Şimdi ne hallere düştüm böyle bilemem
Çırpınır dururum neden mutlu olamam
Yüzümün gülmesi herhal mahşere kaldı
Nerde sevenlerim hani kayıp dostlarım
Ne bağ kaldı ne bahçeler bozuldu
Çekemem gönlüme dertler dizildi
Sevdam öldü aşk mezarım kazıldı
Bundan sonra sevmek yasaktır bana
Mutluluk saadeti çoktan kaçırdım
Horlayıp yerlerede vurdular beni
Berduş bir serseridir sandılar beni
Burada anlamazlar da neden seveni
Aşk degeri bilmeyenler ne bilsin beni
Kara sevdaya da gönlü düşmeyen
Ne zenginlik isterim nede ayrılık
Gurbet elden kaçtım dertten sıyrılıp
Giderim ben gurbet ellere çagrılıp
Aç kalayım da ayrılmayım yarimden
Elli yıldır gidip geldim ben gurbette




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!