Osman Erdoğmuş Şiirleri - Şair Osman Erd ...

Osman Erdoğmuş

SEVDİYE’YE SEV DİYE


Kalbimi çiçek yapıp sunsam sana sev diye,
Gönlüm senin bahçendir girer misin Sevdiye.

Devamını Oku
Osman Erdoğmuş

YOLCU



Düşünmeden sen beni bırakıp gittin amma,
Bulamayabilirsin aradığın zamanda.

Devamını Oku
Osman Erdoğmuş

GÖNÜL BAHÇESİ



Dağlar gibi yükselip
Gelsem gönül bahçene

Devamını Oku
Osman Erdoğmuş

AŞK İKLİMİ 3



Veda edip dostlara çıkınca memleketten,
Birde baktım sahiden aşk iklimindeyim ben.

Devamını Oku
Osman Erdoğmuş

ALIŞ-VERİŞ

Pazar günü öğle namazından sonra alış-veriş yaptık. Ekseri çocuklar için oyuncak, defter gibi şeyler aldık. Biraz para harcadık anlayacağınız. Takdir edersiniz ki, hanımların olduğu yerde alış-verişe çıktınız mı, kolay kurtulmak mümkün olmuyor. Aklına gelmedik bir de yakını olsun. Unuttuğu bir arkadaşı olsun. Birde burada ne olursa olsun pazarlık yapacaksın. Pazarlık ticarette bir kural sanki.

Akşam namazında bir Yemen’li ile tanıştık. Çok az Türkçe biliyordu. Buna tarzanca Arapça ve İngilizceyi de karıştırarak anlaşmağa çalıştık. Abdül Hamit Hanın yaptığı hizmetleri göstererek anlatmağa çalışıyordu. Bu konularda bilgisi var demek ki. Anlatırken de rahmet okumağı eksik etmiyordu. Beni çok duygulandırdı. Devlet olarak adama kızıl sultan demişiz, vatan haini ilan etmişiz. Yemen’li neler anlatıyor şimdi. Lakin biz zaten seviyorduk AbdülHamiti, bu olay sevgimizi daha çok pekiştirdi. Yemen’li müslüman kardeşime de teşekkür ettim.

Devamını Oku
Osman Erdoğmuş

GÜLEMEM



Gülemem...
Her gün biraz daha yaklaştığımı,

Devamını Oku
Osman Erdoğmuş

ŞEHİTLERİN EFENDİSİ


Perşembe günü ziyaret yerleri gezilecek diye bizi sabah namazına göndermediler. Gerekçeleri de toplanmamız uzun sürebilirmiş. Otelde cemaatle namazı kıldık. Daha otobüslere binmeden camiden gelenleri görünce moralim bozuldu. Biz üçbin km den bu mübarek beldelere gelip ibadet etmek istiyoruz. Hocalarımız ise gezi yapacağız diye bizi Mescid_i Nebevi’ye göndermiyorlar. Bu diyanet yetkililerinin korkunç hataları. Bizim oradaki gayemiz Peygamber mescidinde namaz kılmak. Sevap olan tarafı bu. Yoksa Serdivan’da ki İbrahim Ağa Camiinde kılınan namazdan bir farkı olmaz diğer yerlerde kılınan namazların. Bu hareket özel şirketlerde kolay kolay olmuyor işte. Acemiliğimize doymayalım. Onlara uyduğum için kendimi hala affetmiyorum.

Sabah 06.30 da otobüslere binip önce Küba Mescidine gittik.

Devamını Oku
Osman Erdoğmuş

ÜSTÜ BIYIK ALTI SAKAL

Yine sabah erken kalkıp, servis otobüsleri ile Hareme geldik. Her zamanki gibi yanımda Orhangazi’li arkadaşım Ahmet var. Namazdan sonra Cennet-ül Bakiye geçtik. Değişik yerlerde okuduk ve okuduklarımızı gönderdik. Çünkü kim, nerede yattığı belli olmadığı için nerede durduysak orada okuduk.

Tam çıkmağa karar vermiştik ki, karşımızda bir kişi yanık sesi ile bazen de Türkçe karıştırarak ağıt yakıyordu. Yanına yaklaştık. Bitirene kadar bekledik. İran’dan geliyormuş. Azeri imiş, bazı kelimelerimiz aynı, bazısı değişik ama yine de anlaştık.

Devamını Oku
Osman Erdoğmuş

SÜRPRİZ BİR İSİM

Bugün cumartesi. Sabah namazından sonra kafilemiz toplu halde, AbdülHamit Han Hazretlerinin yaptırmış olduğu tren garını ve yanında ben bir Osmanlı eseriyim diyen camii şerifi gezdik. Cami ve gar Osmanlı mimarisinin Medine’deki temsilcisi sanki. Türkiye’deki eserlerin küçük örnekleri gibi. Ama bakımsız.1900’lerdeki kin hala devam ediyor herhalde.

Garda ziyaretimiz esnasında tadilat yapılıyordu. Osmanlıdan hiçbir eser bırakmayacaklar galiba. Gar binasının içini delik deşik etmişler. Zemini tamamen sökmüşler. Tadilat yapıyorlardı. Tren yolundaki raylarda sökülmüş. Bir şeyler yapıyorlar. Anlamak mümkün değil.

Devamını Oku
Osman Erdoğmuş

VEDA HAZIRLIKLARI


Yarın yolculuk var diye bu akşam hiç yatmadım. Çünkü yatarsam erken kalkmam zorlaşacak. Gece 00,30 a kadar otelin önünde arkadaşlarla muhabbet ettik. Sonra Ahmet arkadaşımı kaldırdım. Yürüyerek Mescid-i Nebeviye gittik. Ve hemen “Cennet Bahçesi” diye tarif edilen Peygamber Efendimizin (SAV) kabri ile minberi arasındaki yeşil halılarla döşenmiş yer. Sair zamanlarda bulabildiğimiz bir yerde kısa bir zaman için (2 rekat namaz kılana kadar) rica minnet bulabildiğimiz yerler, ne kadar sakindi. Kapılar yeni açılmıştı. Bu kadar sakin ilk defa görüyorum burasını. İstediğimiz yerde bir çok defa ikişer rekat namaz kıldık. Bu arada yavaş yavaş gelenlerde oluyordu. Keşke şimdiye kadar bu taktiği uygulasaydık. Ne kadar rahat oluyormuş.
(Aşk İkliminde Medine-i Münevvere havasını teneffüs eden dostlara; bu tavsiyemi dikkate almalarını özellikle tavsiye ediyorum.)

Devamını Oku