Sen;
Bir bahar yağmurunun
Toprağa düşen ilk damlasıydın
Her bir dalım sana erişmenin derdine düştü
Sen;
Yüklenip bulutları
Denize bakar gözlerin
Yüzünde tenimi donduran bir bahar
Dokunsan yanacağım
Dokunma yar
Mavilikleri severim
Ama sen de olmalısın
Yeşillikleri de severim
Ama sen de olmalısın
Karanlıkları sevmem
Yaradılış kadar eskidir kavgamız
Doğduğumda sana yazılmışım, yasallaşmışım
Tenin mahremime yansıyan bir ay ışığı gibi
Ben giderim o gider
Şimdi söyle
Gözlerime binlerce şaşkınlık yükleyen
Bir sen varsın
İlkbaharsın...
Uğruna şiirler yazacak kadar
Başucumda özlem duyacak kadar
Aşımı, ekmeğimi
Bir sandaldım nehir gözlerinde
Kucağımda umutlarım, dümenim ellerinde
Giderdim…
Yarım bir aşk öyküsü gibiydi yolculuğumuz
Selamsız geçerdik bütün istasyonları
Bir depremin yıkıntıları arasında geldin bana
Serin ve sessiz bir sonbahar sabahında
İstanbul uykudayken
Doyumsuz güneşin
Doyumsuz sıcaklığındaydı gözlerin
Bir deniz tadında yaşamak vardı hayatı
Kıyılarımızı okşayan dalgaların sesinde uyumak
Ve ölmek vardı toprağa-suya karışarak
Özlemek vardı acılardan sıyrılıp
Ağır adımlarla
Sevgilinin kapısına dayanmak vardı şimdi...
Bir sandaldım nehir gözlerinde
Kanayan yanlarımı döverdi dalgaların
Uzak şehirlerden gelirdi sesin
Kendini bir mavzerin
Namlusuna sür
Döndür üstüme
Ay doğmadan
Gün ışımadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!