Dökülen yapraklar yenisini işaret ederken,
Bahar kokulu umuttur, kasımda doğmak.
Ömürler yeni bir yıla bekleyişle giderken.
Özlem dolu mutluluktur, kasımda doğmak.
Soğuyan havaya aldırış etmez babalar,
Kapmak için bin takla attı.
İnsanı aldatan kendini aldattı.
Sevindi, parasına para kattı.
İnsanı aldatan kendini aldattı.
Gasp ettiğinin bereketi gitti.
Ülkemiz deprem kuşağında,
Depreme çare yoksa Kızılay var,
Sıcak çorba olsun diye kaşığında,
En zor zamanında Kızılay var.
Sallarsa bizi birkaç saniye,
Merhaba,
Yeni başlayan güne,
İz bırakan düne,
Özlemle beklenen düğüne.
Merhaba,
Dağdaki çobana,
Sonunda uğurlarken uzun kışı,
Bereketleriyle hak etmedi mi alkışı.
Çiçekleriyle gelir ilkbahar,
Göğe yükselmeden önce buhar.
Kendisi yapınca siftahı,
Komşusunu takip ederdi.
Paylaşmaktı sadece iştahı.
Komşum da kazansın derdi.
Kilitsiz zekat sandığından,
Sizin tertemiz sevginiz,
Bana iyi geldi çocuklar,
Sıcacık olan her ilginiz,
İçimi deldi çocuklar.
Tatlı masum sözlerinize,
Yarının büyükleri okusun diye,
Dağlarda yalnız kalanım ben.
Mum olur eririm, beklemem hediye,
Dillere düşüp ün salanım ben.
Çocuklara anneyim ya da baba.
ÖLÜME KAÇ VAR?
Bugün sordum saatime,
Ölüme kaç var?
Üzülüp baktım itaatime,
Ölüme kaç var?
Temmuzun onbeşi şehitler ölmez.
Bu millet liderinin sözünden dönmez.
Türkiye'm haini asla affetmez.
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.
Durmak yok bizlere bugünden gayrı,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!