Bir rüzgar esmeyi versin kuzeyden
O an kokun doluyor odama
Bir yağmur damlası düşmeyi versin tenime
Üzülme oğlum duymuyorsun diye
Pekde güzel şeyler anlatmıyorlar
Yalan dolan hile küfür bildikleri
Böyle büyütürler seni
Konuşamıyorum diye üzülme
Gönül sağırı onlar
Ben seni sevdim, salınarak yürüyüşünü
Bir kız çocuğu edasıyla..
Seni sevdim, hayata haykırışını
Bir dev nidasıyla..
Seni sevdim, ürkekliğini
Başını göğsüme koyduğunda..
Aşk bir anarşidir
Pusularda bekler
En zayıf anında ortaya çıkar
Yıllanmış düzenini yıkar
Aşk bir militandır
Bir zaman yolcusuyum
Tüm zamanlar içinde
Yaşanılan herşey gün gibi gerçek
Ne evel zaman nede kalbur saman içinde
Koca bir çocuğum bazen
Yıllanmış bir şaraptın sen
Kandan kırmızı
Zarif bir şarap kadehim yoktu ki seninle dolsun.
Avuç avuç ictim seni
Bu defada böyle olsun.
Çukurova'nın güneşiyle kavurdum tenimi
Seyhan'ın ılık sularında yıkadım yüreğimi
Kenar mahallede çingene çocuklarıyla oynadım
Kürtlerle top koşturdum dikenli tarlada
Fellahla boğma içtim kim bilir kaç defa
O yüzden sevgim halka halklara
Doğduğum ve çocukluğumun geçtiği topraklardayım Çukurovada çukurda......
Koca bir yılı Torosların çetin şartlarında geçiren yörükler kış bastırdımı direnemez daha güvenli,daha sakin ve daha sıcak olan çukura (Çukurova) inerlermiş.
Yörüğün derdi bitermi burada da bataklık,sivriler (sivrisinek) ve sıtma yapışırmış yakasına sıtmaya yakalanan bebelerini kurtaramaz çukurun çukuruna bırakır dönerlermiş Toroslara.
Çukurovadayım daha sakin daha güvenli daha huzurlu olsun diye indim çukura öylede buldum.Sivrilerden eser yok tabiki bu mevsimde, sıtma ise yıllar önce tükenmiş kimse buralarda sıtma olmaz artık.Ama ben beraberimde getirdiğim ve sıtmayı aratmayan nöbetlerdeyim.
Gülüşümde sonbaharlar gizli, bahar sanar kanarsın
Ve ben
Bin yıllık buzullar yüzdürürüm yüreğimde
Açsam sinemi
Kar yağar düşüncene
Ağustosta donarsın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!