1890 yılında İstanbul'da doğdu.
1914'te Hukuk Mektebi’ni bitirdi. Meclis-i Mebusan’ın Kavanin Kalemi’nde memurluk, ardından gazetecilik ve öğretmenlik yaptı. Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul Hükümeti’ni destekleyen 'Aydede' dergisinde çalıştı. 1946’da CHP’den Zonguldak miletvekili seçildi. 1950’de gazeteciliğe döndü. 1960’tan sonra Adalet Partisi ’ne girdi. 1965’te bu partiden İstanbul milletvekili seçildi.
1922-1946 arasında Milliyet, Tasvir-i Efkar, Cumhuriyet, Ulus, Zafer, Havadis gazetelerinde mizah ve köşe yazıları yazdı. Yaşamının son döneminde Son Havadis gazetesinde yazarlık yaptı. İlk şiirleri arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları 'Hıyaban' isimli dergide yayınlandı. 1917’de Yeni Mecmua’da çıkan şiirleriyle adını duyurdu. Türk şiirinde 'Hecenin Beş Şairi' grubundan biri olarak ün kazandı. Yusuf Ziya Ortaç ’la birlikte Papağan, Güneş, Ayda Bir, Çınaraltı dergilerini çıkardı.
Şiire Aruzla başladı. 'Fırtına ve Kar' isimli uzun şiirinde bunun başarılı bir örneğini verdi. Daha sonra Milli Edebiyat ve Genç Kalemler akımlarının etkisinde kalarak hece veznine döndü. Hece ile yazdığı şiirlerinde yalın bir dil kullandı. Divan şiiri kalıplarını hece veznine uyarlayarak yazdığı gazel benzeri şiirleri de var. Yirmiden fazla şiiri bestelendi.
Eserleri
Şiir
Fırtına ve Kar (1919) .
Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi (1919)
Gönülden Sesler (1922)
Kervan (1935, 1964)
O Beyaz Bir Kuştu (1941)
İstanbul’un Fethi (1953)
İşte Sevdiğim Dünya (1962)
Şiirler (1970)
Antoloji
Hayat Bilgisi Şiirleri (I-III, 1929-1930)
Hikâye ve Roman
Kerem ile Aslı (1938)
Çocuk Adam (1941)
Mizah ve Hiciv Kitapları
Fiskeler (1922)
Asrî Kerem (1938)
Hicivler (1951)
Düğün Gecesi (1957)
Deneme ve Fıkralar
Dün Bugün Yarın (1943)
Kulaktan Kulağa (1943)
Biyografiler
1937’de hazırladığı Abdülhak Hâmid, Mehmed Âkif, Ziya Gökalp, Yahya Kemal ve Nazım Hikmet biyografileri
Siyasî Mücadele Eserleri
Maskeler Aşağı (1943)
Maarif Vekili Hasan Âli Yücel’e Açık Mektup (1944)
Gençlere Açık Mektup (1951)
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Kollektif bir metindir yeryüzü söylenen her söz, yazı ve şiir o büyük metnin bir parçasıdır