Dönüşüm umduğum gibi olmadı,
Dağılmadı arasındaki sisler…
Hala gözlerimde bağı zamanın,
Net değil aynama düşen akisler…
Gerçi biraz daha yaslanmış çehreler…
Daha iyisi n eme gerek:
Hoşnudum suyundan, havandan,
Hoşnudum derdinden kahrından,
Ben senin hayranınam candan.
Daha iyisi neme gerek
Saçlarında elim, gözünde gözüm,
Çocuk bakışlarla gülümse bana.
Sus yavrum, sus böyle anlaşamayız.
Dilinde sığlaşır bu derin mana.
Bakışında sıcak gurup demlenir,
Tadıyorum avucundan
Yaşamanın lezzetini,
Benim aşkım gibi sever
Uçan kuş hürriyetini.
Doluyor kalplerimize,
Sen hayata yeni bakıyorsun oğlum,
Ben yirmi altı senedir.
Öğretecek bir şeyim yok oğlum,
Sana şu dünyaya dair
Gökyüzü görebildiğin kadar geniş,
Pencereni yeşil bozkıra aç,
Son yıldızda seni gözler düşüncem.
Rüzgarda bir mendil gibi sallanır
Hasret kavrulmuş, kor olmuş gecem.
Ve böyle el ele her sabah erken,
Bir mabet kuracağım, küreğim yok, harcım yok…
Bir dağ donatacağım, dikilecek ağacım yok..
Bahtsız bir Süleymanım, mühürüm, tahtım, tacım yok.
Hortladı duygularım kalbimin mahşerinde,
Seni uzaklar gizliyor,
Beni kendi karanlığım.
Sen mavi bir beldedesin,
Sen bana varan yoldayım.
Sen dualarınla yalnız,
Yollar ahım gibi uzar,
Sükun ovalar dolusu…
Allahım feryadımdan bizar,
Huzur dular dolusu…
Ruhlar susuz, gönüller aç
Çoktandır işitmez oldum sesini,
İçim: Bu ezginlik, bu yaz geziş ne?
Açsın salkım salkım hatıraların,
Sokul onun mahrem serinliğine.
Çoktandır işitmez oldum sesini,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!