Sen gönül şehrimin en kalabalık yanıydın,
Caddeleri sen,
Sokakları sen,
Köşeleri sen,
Sen şu ömrümün en uzun ânıydın,
Bazen öylesine ürperiyor ki içim,
Bakışlarında kopan fırtına;
İçimi kurutuyor,
Gözlerinde çakan şimşeklerden sonra;
Bir damla yağmur düşer mi diye bekliyorum,
İçimdeki kurak topraklara...
Hiçbir şey sıcak değil!
Bastığım toprak kadar,
Bir bilsen o toprakta;
Ne güller açar,
Filizlenir yürekte bir aşk yatar,
Bir aşkın içinde ne yiğitler var,
Hilal kaşlarının altından attığın oklar,
saplanıpta içerime;
bağrımı deldigi günden beri,
özledim doğacak güneşi,
kirpiklerinin ardından çıkacak diye,
kalp atışlarımı durdurup bekledim,
Bilsen nasıl düşmüştün gözlerimin içine
Bakarken gülüyorum her gece gökyüzüne
Açılmış umut umut yıldızlardan pencere
Diyorlar bakıp bakıp yar bencede bencede
Her yanımda bembeyaz karbeyazdı bulutlar
Akşam olunca tatlı koşuşturmam,
Günün yorgunluğundan kaçışım,
Baktığımda yeniden doğuşum,
Kendime olan vefam,
Sen, benim akşam sefamsın,
Herkes elinde çiçekle beklerdi
Bense hep su alırdım
İçinden;
Bir günde çiçekle gel be adam dedi
Bilemedi onu yaşatmak için geldiğimi
Ben yinede su aldım ve dedim
Seni nasıl özledim bir bilsen
Seni nasıl özledim bir bilsen
Su utandı,ateş utandı,toprak utandı,
Seni nasıl özledim bir bilsen
Takvim utandı,saat utandı, zaman utandı,
Seni nasıl özledim bir bilsen
Seni okudum
Kimsenin görmediği
Kimsenin yazmadığı
Kimsenin dokunamadığı sayfalarda
Seni okudum
Uzanırken pencereden dalmışım uzaklara
Hiç alışkın değilim ben bu yalnızlıklara
Bir yanım hep tütüyor ardından baka baka
Küle döndü yüreğim kendini yaka yaka
Varıp gitsem diyorum burdan çok uzaklara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!