Ayrılık elemi, açtıysa sinede,
kanayan bir derin yara
bekleme boşuna, deli gönlüm!
felek geçit vermezse, erişilir mi yare?
Yıllarca, ne ümitlerle bekledin,
Hasret,öyle şakacı bir rüzgar ki,
kapını tıklatır da, beklemeden kaçar
vuslata, ha erdim, eriyorum derken,
ömründen, koca bir bölüm, senden kaçar
Hani, Mecnun mu ermiş muradına, Ferhat mı?
Bıraktığın zaman ellerimi,
hasretin yeniden başlıyor
Ne olur, bıraklma beni, bırakma ellerimi,
Hayat, zakkum gibi beni zehirliyor
Seninle olduğumda, vücudumun her zerresini,
Dışarda, ince ince bir kar yağıyor;
bense, oturuyorum camın kenarında
yollar, ıssız sakin;
öylece dalıp gidiyorum, yalnızlığın ortasında
Bir ara, senin hayalini görür gibi oldum;
Felek, kader kalemimi kırmış, aşktan yana,
zincire vurulmuş mahkum gibi, sürükleniyorum,
günüm, geceme küsmüşse, bana ne!
ben, benden geçmiş,bitip tükeniyorum.
Aşk denen şey, yalansa eğer,
O sıcak, o öksüz buselerim,
masum bir tutuklu;
kelepçelenmiş yatıyor,
ölüm hapishanesinde
yıllara meydan okurca,
dudaklarım, yaş ve umutlu;
Karlı gönlüm, yıllar sonra güneş gördü,
içimin, tüm hücrelerini yakarcasına
O, ne endam, o ne bakış?
ruhumu, benden koparıp çalarcasına
Yalnız ve ıslak gecelerimde,
düşündükçe seni, daha çok ıslanıyorum
gözlerimden akan, her damlada da,
senin hayalini görüyorum
Bak, dünya pencerem, yine buğulandı,
Nereye baksam,gündüzüm kapkara tüllere bürünmüş bir gece
neye baksam,harabeye dönmüş çaresizlik
bir başka kara yalnızlık,öbek öbek kümeleniyor adı sensizlik
yeşeren tüm ümitler, tek tek soluyor,içime çöküyor öldüresiye sessizlik
Küskün olamam feleğe
kırsa da kalbimi
Ne olur deşmeyin dostlar
küllenmiş derdimi
Yıllar var ki göremedim
ay yüzlü yarimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!