On İki Eylül ve Evrenin Askerleri
Bundan tam otuz dört sene evvel Türkiye de kıyametin koptuğu an, işte! Tam bu gün, bu vakitti.
Sözde vatan sevdalısı, sözde milli mücadele, sözde insanlığın huzuru, sözde beşeriyetin birliği, sözde, milletimin dirliği, sözde vatanımın bekası, sözde vatandaşımın özgürlüğü içindi kara eylül devrimi.
Yemyeşil bir bahçede sanki bir ağacın dalını budar gibi buduyor du evrenin askerleri yiğitleri mi, bir sağdan, bir soldan, iblisi kebirin surunu üflemesiyle kıyameti kopartmıştı şu cennet vatanımda.
Ben ve benim gibi daha ergenlik çağında, çiçeği burnunda, tüyü bitmemiş yemyeşil yağız delikanlıların istikbalini karartıyor ve masumun, mazlumun, vatanımın vatandaşımın, birer birer kanını döküyorlardı evrenin askerleri.
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız