Kırk lokmada tükettim, gündüz ile geceyi
Ayların omuzunda, ağırlaşmış yıl gittim
Parmaklar sayısınca, dilimdeki heceyi
Gömdüm mide içine, iki arşın yol gittim
Takıldım kalakaldım, firavunun çağında
Dağarcığı unuttum, yüksek Ağrı dağında
Hormona yenik düştüm, yüzüm bendim solunca
Yük üstüne yük bindi, yenildim bak kulunca
Geçen günüm zararda, ömür heba olunca
Yüreğimden yaralı, kolu kırık dal gittim
Sirke döktüm yaraya, kaldım üzüm bağında
Günlerimi tükettim, kalbin hemen sağında
Biraz insanım dedik, ağırlığım civaydı
Yüreği serinletmez, esip geçen havaydı
Mazlum doğduk diyerek, suçlar bize revaydı
Çok ağlayıp az güldüm, denizlere sel gittim
Dikeni bol balıklar, balıkçının ağında
Akşamı beklemeden, kavrulacak yağında
Data'da arşivlendi, kaybolmayan izimiz
Zamana yenik düştü, bozulmayan özümüz
Karşıya çarpıp döndü, buza dönen s'özümüz
Tavan, taban arası, yıpratılmış dil gittim
Kırk yılımı doldurdum, dişimin kovuğunda
Daraldıkça daraldım, nefesin soğuğunda
Naylonsu bir hayattan, değere bindi meşin
Dünya bize dönerken, batışı hoş güneşin
Yola çıktık bir kere, dönüşü yok bu işin
Mevki kazanmak için, bir elimde gül gittim
Gözlerim baka kaldı, padışah koltuğunda
Tamda ora talibim, kıyamet koptuğunda
Kayıt Tarihi : 15.9.2019 00:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!