Mevlâ’m sevmiş, özenmiş, yaratmış Adem’i.
Kılmış âlemlerde, dünyada has halefi.
Eğlenmek istemiş, vermiş aklı her türlü nimeti.
Nefsi, şeytanı verip; imtihan etmiş yüce eserini.
Resûllerle, mushaflarla eğitmiş yüce sanatını.
Güle naz etme,dertli bülbül,aç girsin sinene,
Delsin dikeni sineni,boyasın gülün rengine,
Gülen az zaten,dertlerden herkez pek efkarlı,
Gül de naz,vermedi bir busecik,gönül hep yaralı.
Aşığım işte gülüm,gülme bu perişan halime,
Aşkımız krizde; eyvah, sevgimiz işsiz kaldı.
Arayıp sormazsın, özlemlerimiz yalnız kaldı.
Kestin gidip gelmeyi, yollarımız primsiz kaldı.
Haciz konuldu sevgimize, gönlüm ıssız kaldı.
Ödeyemedik sevgi borcunu, aşkımız rehin kaldı.
Sen,
Dilimde destan, şiirsin, birtürlü okuyamadığım.
Sen,
Ruhumda güftesin, birtürlü besteleyemediğim.
Sen,
Yüce hayalimsin, koşup, hiç yakalayamadığım.
Yüzünü, gönlünü, endamını hayal ettim.
Acizim, sana bu gün bir şiir yazamadım
Ne yürek, ne kelamım,ne de kalemim yetti.
Ne kelimeler, ne de anlamlar kifayet etti.
Bugün saçlarını düzeltip, aynaya bakacaksın,
Bahar geldi heyhat bak yine yalnızım,
Gittiğinden beri hiç geçmedi yürek sızım.
Yazılmış bir kere silinmez artık yazım,
Olmasa hasretin; yoktur şiirim, sazım.
Melekler kıskandı gülü seyretmeyi,
Güldür benim şeyh'im. Kâinat dergâhım.
Alemlerle beraberim. Sevgidir Tarikatım.
Süphandır tümvarlık. Birliktir Hâkikâtım.
Has gönüllerde gezerim. Budur marifetim.
Yine akşamın hüznü çöktü ruhuma,
Ay doğmuyor, bulutlarla sohbet de,
Özlemin kalbe zulüm, zalim gecede,
Sabahlar olmuyor, güneş doğmuyor,
Ezanlar okunuyor, makamı sabada,
Hasretin, şafağı alev alev yakmakda,
Sana İstanbul kadar âşinayım.
Sana İstanbul kadar yakınım.
Sensiz de olmaz İstanbul'suz da...
Sen, İstanbul kadar güzel, vefalı.
İstanbul senin kadar sevdalı...
Kevserim ol da,yüreğime dol her gece,
Mest olayım, sayıklıyayım seni sessizce.
Bilmecelerim ol da, gir mahsun kalbime,
Razıyım,ömür harcıyayım, seni çözmeğe.
Çağlasın sevgiler, dağılsın efğarımız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!