güneşin en güzel battığı diyardan sustum sana
çığlık çığlığa
nemli aya larının heyecanlı titreşimlerinden uzak
omuzunu kanatlayamamanın rezilliğiyle
utandım
imkansız soru işaretleriyle üzerime çullanan günbatımından
tamam
anladık
güneşsiz sevdim seni
de
baharın ne günahı var
Tam bin yıl oldu seni görmeyeli
Milyon asır gibi sesin duymayalı
Oysa soluk alıp verişimi adamışım gülüşüne
Bir sevda çıkmazında gönlüm
Kayboluştayım
söz bitti
öküz baş böceklerin sevişmesini andırırcasına
gün tükendi
geceden evvel
FUFUKA
eyvah! ! !
güz geri geldi
özlemin ağır kokusundan kaçamamışken henüz
yaprak dökümüne şahitliği seyirde gönül
eyy kavgam
yaralı yarınlardan sesteyim
yürek koymuşluğumun sevda duruşları infazda
kaygısız
köşede pusu beklemişliklerinle
vurgun yemiş gecelerin lütüfsuzluğu sevişmekte
göz bebelerinde büyüttüğün ben
eser bırakmadı endişelerimizden
yanlız ikimiz vardık
birde çöpçüler
sonradan sevdamızı süpürme telaşı güden
allahsız çöpçüler
söyle
hangi yoldan geleyim sana
çiçeklenmiş erik dallarındaki nisanlamı
zemheri evvelinde coşan eylül yağmurlarıylamı
hangi lisanda şiirleneyim
üşümüş yüreklerin posta koyulmuş boşluğundamı
haşmete yenik kırçiçeği tadındayım gecenin güzelliğine inat
evvelsi günden kalma öyküsüz bakışlarınla
tükenmiş rakı sofrasında
ahlanmaktan anlatmayı unutmuş türkülerin tanııdık nağmeleri ısrarcı
ağlatmıyorda
ağır bir sensizlik sahnede
gece
horozların ötüş saatlerine hızla yollanmakta
hatta biri başladı bile
erken mi mesai yaptı ne
kafasına koymuş işte
zorla doğurtacak güneşi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!