Aydınlık bir dünya için,
Önce aydınlık insanlar gerekir,
Mahya ışıkları gibi…
Oysa hepimiz görürüz,
Pırıl pırıl lüks araçların,
Tükenmek üzereyim,
Azaldımda azaldım.
Bir kasap bile tartar beni,
Kuş kadar kaldı canım.
Kırmızılar kan kusuyor,
Nazarlık yaptırdım tosunlarıma,
Hepsininde gıdoşuna maşallah.
Burdan duyurulur hısımlarıma,
Cümlesinin gidoşuna maşallah.
Kıristini istanbula getiren,
Gayrı yeryüzünde öksüz gibiyim,
Beni gökyüzüne uçurun kuşlar.
Büyümedim ben hiç dünkü sabiyim,
Bana anne sütü içirin kuşlar.
Giydiğim urbalar bedenim sıkar,
Gözünden ceylanlar iner su içer,
Kaşının yayından kuğular geçer,
Saçların rüzgardan sümbüller biçer,
Gönlümün ormanı kızoşum benim.
Yoluma yolağım tozağım sensin,
Kolaymı sanırsın kafa yorupta,
Emek ile yazı yazmak kolay mı.
Nedene niçine soru sorupta,
Yürek ile yazı yazmak kolay mı.
Bir yanın ateşe nara yandıran,
Bir köpek kadar dahi,
Sadık değilse insan,
Sevgilisine…
Son vermek en iyisi,
O kemik ilişkisine…
Doğdun emdin doydun,
Dayan şimdi,
Yoksulluğun kapısına,
Hadi ağla,
Ananın ağladığı kadar.
Allah’ın kullarına emri oki,
Zengin olursan eğer,
Yalnız yılda bir kere,
Kırkta birini malın,
Olmayana yardım ver.
Anaların gözyaşı para etseydi,
Türkiye zengin olurdu.
Ozanoğlu 20.04.2010
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!