Geleceğim sana bir gün bir demet kırmızı gül ile
Çevirme beni geriye, gelme bir daha diye
Unutamam seni unutamam gözlerini
Sensiz bir hayat anlamsız ve boş
Yaşanmıyor ki çekeyim, yokluğunu sineye
Fırtına kopacak biliyorum
Yağmur kan gibi yağacak
Yağdıkça topraklar kuruyacak
Deniz maviliğini kaybedecek
Artık kuşlar yok!
Rüzgar nereye bilmez savruldukça
Ankara dedikleri yer!
İşte geldim, burdayım...
Senin sevgi dolu sokaklarında
Senin aşk kokan caddelerinde
Yürüyorum; Büyük bir aşkla..
Şimdi seni düşünüyorum, biliyorsun
Aklıma ellerin geliyor önce
Yağmurlu bir gün hatırlıyorum
Islanmış bir serçe kuşu hatırlıyorum
Durup durup ölümü hatırlıyorum
Alnıma bir ışık vuruyor karanlıkta
İsyanlarım tuttu
Gece Karanlığımda
Sevilmeye o kadar hasret
Kalan gönlüm
Gene seninle ve
Gene seni düşünüyor
Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm
Sende buldum erişilmez hazları
Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan
Duyguların en ölmezini sende duydum
Susuzluğu dudaklarında dindi
Yalnızlığım ellerinde
Sen olmadan olmuyorsam
Başkasını sevmiyorsam
Aşkına hiç doymuyorsam
Söyler misin yanlışım ne?
Yüreğimde bir ateşsen
Hasretin içimde oldu bir yara
Er geç bitecek bu hasret
Resmimi kalbine hapset
Şehirden sakla, gözlerinle mahvet
Ey sevgili; geçecek bitecek bu hasret
Yeni doğan güneş misali özlemim sana
Neden ayrılsın ellerimiz her akşam üstü
Gözlerime acı bir karanlık düşsün
Bir metro alsın götürsün seni
Ben metro dolusu kederimle yapayalnız
Sen uzak bir körfezde özlemli, dalgın
Kıyılarına çarpıp ağladığı yerde dalgaların
Oturdum, seni düşünüyorum!
Nerede diye soruyorum kendime,
Yanımda olması gerekirken,
Şimdi nerede acaba, ne yapıyor?
Kavuşmaya ramak kala,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!