Bu yerler bizleri çaldı götürdü
Gençliğimi bu dağlarda vurdular
Gördüğüm ihanet beni bitirdi
Gençliğimi bu dağlarda vurdular
Yalçın kayalarda bülbül öterken
Ey âdem! Bu dünya yutacak seni
Bir sabah sırtından atacak seni
İyi günde dostun sandığın canlar
Kötü günde taşa tutacak seni
14 Nisan 2006-İstanbul
Haydi bu ellerden kalkıp gidelim
Bura bize göre değilmiş gönül
Geri köyümüze hicret edelim
Bura bize göre değilmiş gönül
Memleket hasreti özden çıkmıyor
İşte yine sana sesleniyorum
Gidiyorum iki gözüm İstanbul
Gam dolup kederle yaslanıyorum
Sensin benim canım, özüm İstanbul
Önce gecelerin girdaba düştü
Sabahlara doğru saldırır geceler
Damla damla kanlar iner yaralardan
Hürriyete kurşun sıkarken heceler
Ümitler vurulur, düşer aralardan
Bari sen kurtul! Git buralardan
O yârim çıkınca seyran yerine
Kaynayıp, çağlayıp taşar bu gönlüm
Kalmasa umudu bitse yarına
Geçen günü anıp yaşar bu gönlüm
Akıl sükût edip karar verince
Bedenin toprağa girdiği zaman
Solar güzelliğin sönersin gönül
Dağlar sana karşı durduğu zaman
Boyun büküp geri dönersin gönül
Güneş baharından öte aşınca
Hazanlar dururken yazdan banane
Baharım kalmadı, kışlar yoldaşım
Şahinden banane, bazdan banane
Dört iklime uçan kuşlar yoldaşım
Şu yalan dünyaya düşmanım candan
Her yüzüne gülen dostun değildir
Gülüşler sahtedir, yalandır gönül
Gözüyün gördüğü bazen şekildir
Şeklin altındaki yılandır gönül
Mezar geniş; dünya insana darsa
Hayırdır diyelim bugün düşümde
Uçsuz bir metreyle ölçtüm dağları
Kendimle yarıştım gölgem başımda
Garip bir binekle geçtim dağları
Bir kır at şahlandı sular yürüdü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!