Hamâset makâmından hep hayır söz söylerdim;
İrâdeme cinnîler hâkim oldu bu gece.
Küfürden, cerâhatten yere sofralar serdim;
Çok şükür, gönül erim sâim oldu bu gece.
Meçhûlü saran nâdide bir his ki füsunlu,
Kim gördü ki ta'rîf edecek, hâke rükunlu.
Zâhirde gışâ bulmaya tâlip görür ancak:
Âfil sanılır, hâlbuki etrâfı yosunlu.
Meçhûlü saran nâdide bir his ki füsunlu,
Kim gördü ki ta'rîf edecek, hâke rükunlu.
Zâhirde gışâ bulmaya tâlip görür ancak:
Âfil sanılır, hâlbuki etrâfı yosunlu.
Meçhûlü saran nâdide bir his ki füsunlu,
Kim gördü ki ta'rîf edecek, hâke rükunlu.
Zâhirde gışâ bulmaya tâlip görür ancak:
Âfil sanılır, hâlbuki etrâfı yosunlu.
Meçhûlü saran nâdide bir his ki füsunlu,
Kim gördü ki ta'rîf edecek, hâke rükunlu.
Zâhirde gışâ bulmaya tâlip görür ancak:
Âfil sanılır, hâlbuki etrâfı yosunlu.
Biter mi hüzünle yoğrulan muştu,
Hazin sevincimi çalar mı deniz?
Kavrulan gönlüm, bir an soğumuştu
Ve başıma çöktü kordan bir dehliz.
O dehlizde pervâ nedir bilmeden,
Bilmem ki nerdesin, kimlesin, kimsin?
Yalnızca tahmîn-i ismin var bende.
Ya yalnız bir sanrı, ya hayâlimsin:
Ne hâtıran, ne de resmin var bende..
Gönlüm çok aradı bir vakit seni;
Günlerce yanmadım, ederim yoktu.
Perdenin üstünde aşk gölgesiyim.
Dostlarım pek cüzî, düşmanım çoktu.
Zâil yananların son imgesiyim.
Saçtığım ışıktan görmedim vefâ:
Kimim ben?
Nedir mahlâsım?
Nedir maksûdum?
Hâr-u hastır atlasım
Kıldan ince hudûdum..
Siz de benden kaçmayın azîzim...
En revnaklı gecelerde gökteydin,
Dolunay mehtâbı doğururken duru denizlerin üstüne,
En hazin yansımamdaydın
Ve her karanlık çöktüğünde memleketime,
Sen de oradaydın,
Şıktın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!