Beklemek...
İlmek,ilmek örerken saatleri
Tespih düşürmek serçe parmağına doğru
Kulağı yaslayıp karanlığa
Geçmeyen günlerin inadına
Beklemek.....
Saymaz ehl-i tasavvuf,yaran-ı zahir bizleri
Haykırarak zikr eder,titrer şehvetten dizleri
İçi boş fındık kabuğu,tesir etmez sözleri
Yanmayı ne bilsinler,buz tutmuşken özleri
Gece gözlerinde yakamozlarla
Ömür kadehime doluver gitsin
Tarifi imkansız çılgın hazlarla
Bu gece yanımda kalıver gitsin
Nehirlerim seninle çağlıyor
Ruhumun gözelerinden.
Gözlerimin ışığında akıyorsun yüreğime
Çoğalıyorum sana her dokunduğumda.
'Sen' kokuyor bozkırlar her mevsim..
Ve ben vuruluyorum.
Ateşli kızıllığı o ipeksi saçların
Bir gönül hikayesi anlatıyormuş gibi
Başında en güzeli giyilmemiş taçların
Gözlerinde hüzünler oynaşıyormuş gibi
Bir sevdanın ateşi sönmemiş yüreğinde
Acıtıyor ayrılık savunmasız yanımı
Azar,azar kanayarak çoğalıyor yokluğun
Iskalayıp geçmiyor saatler sensizliği
Yazılası şey değil ruhumdaki çokluğun
Yudum,yudum içerken sensizlik denen zehri
Bak işte ağlattın beni bu gece
Bu kadar seneden sonra ilk defa
İki damla zehir,ateş parçası
Akkor gibi düştü yorgun gönlüme
Oysa ne çetin kavgalar yaşamıştım
Kanlı savaşlardı,hep ölümüne
Gözlerin..sancılı denizler gibi dalgalı
Müjdeli doğumlara gebe,gecenin sessizliğinde
Sana açık bir hedefti yüreğim..
Son umut kırpıntısını arıyordum kirpiklerinde
Kurulmuşken sevda yayı...
Ressamları kıskandıran ellerinde.
Bir çığlıktır yalnızlık sonsuzluğa uzanan...
Derin karanlıklarından kopar, insanın..
Kendine rağmen.......
Gölgesine çalım atarken,zaman..
Binlerce ateşböceği yakıp söndürür..
Bir gün düzelirse parayla aram
Yeni bir elbise alırım belki
Onunla kapansa bin türlü karam
Bu vahşi şehirde kalırım belki
Bir kez sevebilsem o melun şeyi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!