yalnızlığımdan bile sakladım seni,
o kırmızı gelincikler gibi.
geceye hüzün salarken akşam yeli,
beni düşün, unutma...
balkondan dağlara baktığında,
Akşam oluyor yüreğimde,
Yine yalnızlık rüzgarları,
Yine yalnızlık bulutları göğümde...
Hiç bırakmazlar beni,
Sen gelmeyince yüreğime...
Bu kadar zor mudur gelmen?
anlamını bilmediğim kelimeler gibi bakıyorsun,
anlamsız ve umarsız...
adresini bilmediğin evin anahtarı var elinde.
eline değmemiştir bir papatya.
cennet ve cehennem gibiyiz.
beni sen bıraktın arafta...
Gece; yalnızlık kadar soğuk,
Bacalarından duman içiyor bacalar...
Ocaklarında iri samanlar yanıyor,
Dumanı boğazını alır.
Baykuşlar yuva yapmış eski evlere,
İçinde yaşanmış onca anıya rağmen...
Şimdi, güz yağmurları vardır,
Bi de toprak kokusu...
Çamurda kaldı ayakkabının teki,
Durma, yetiş beklenilene.
Gözlerinle odaklan,
Kalbin motorudur bedeninin.
ruhu yalnız kalınca,
unutulmuş bir anahtar gibi insanın;
soğuyormuş buz altında kalmış
kelebek gibi sevdiğinden...
kelimeler boğulur, sesi çıkmaz.
kalem yas tutar hayalinde,
Hiç dert değildi aslında;
Derdimi dert edinmemen.
Belki beklemek de yanlıştı,
Gelmeyecek birine duyulan.
Öksüzleri anlamak için,
Öksüz kalmadım ben.
Yüzü koyun yatmışım, gözüm tavanda.
Hayalin dolaşır her yanımda.
Kelimeleri arıyorum kör kuyularda,
Ellerim; hep cam kırıkları...
Benim derdim, devrik cümleler,
Kanıyor parmaklarım.
ağlamak değildir sadece gözyaşı,
kalbinden geliyorsa eğer.
gidişin, sadece ayrılık değildir,
geleceksen eğer.
şimdi çekildin ya ardımdan,
yıkıldım duvar gibi,
öksüz çocuklar görüyor,
buz kırıkları kalbimi.
içinde mahşer kalabalığı,
bir sen yoksunmuş.
damarlarımı emiyor sülükler,
her yudumunda seni çekiyorlar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!