Son bir şiir daha yazacağım sana eyy kendini bilmez insanlık;
Kalbim patlasın ya da beynim parçalansın kimin umurunda,
Benim yaşadığım kim zannediyordu ki benim dışında,
Son bir şiir diz ağrısına birebir,
Son bir kez ölüm,
Son bir kez kıyım,
365th year has passed, every day a different ignorance is revealed and the truth is shifting by blind eyes,
He reminded us for 7 weeks, the story of the disappearance of each minute,
It was tired for 24 minutes, all seconds and the end of the end of the end of the end of the end of time,
Hours, days, weeks and years, they migrated, the most beautiful flowers had decorated their graves,
Was an empty wallet, a hungry stomach, and a child crushed under poverty, all lessons or troubles,
How logical it was to prefer smoked food scents for a warm soup
Zamanın akışına uygun hareket ediyor gibi görünüyor olabilir mi ? 
Dünün ve bugünün arasına sıkışmış, cehalet kirliliğinin ortasında bir hengâme
Beklentilerin çok altında bulunan bir dünya düzeneği
Yaşıyormuş gibi görünüp fakat beyin ölümü gerçekleşen onlarca topraktan kalıplar
Fırtınalı bir sonbahardan gününden arta kalan o tutarsız haber bültenleri
Fakirin elleri umutla kelepçelenmişken gününü gün eden o dalkavuklar...
Sessizlik insanın kendi içine açıldığı tek kapısıdır çoğu zaman,
Dünya dursun bir yana benlik duygusundan kurtulmasıdır yoklukla sınanırken çoğu durumda,
Erdemi güneş sisteminin merkezine alıp doya doya kavuşmasıdır huzurun verdiği o vicdan rahatlığı,
Kim olduğunu bir yana bırakıp, kim için yaşadığıyla hakikate ulaşmasıdır gerçek varoluş hikayesinde
Şu kokuşmuş kötülük diyarında olanlar, olmuş olanlar, olacaklar, olacak olanları duymazdan gelip bir köpeğin sadakatine muhtaç kalıp onunla onurunu korumaktır,
Taht kavgaları kardeşler arasında sürerken sessizce aradan çekilip kendine karşı saygı kazanmasıdır yürekte taht kurma,
Nihayet son buldu içindeki yalnızlık,
Yağmur damlalarının eşsiz dansıyla buluşmuştu,
Kayboldu her anını hatırladığı çocukluğunun,
Yeniden başlamak istiyordu umudunun onu sarıp sarmalamasından,
Yorgunluğunun onu esir almasından korkmuyordu,
Sanırım anlamıştı,
Di pir rewşan de hûn dibin beşek tenêtî,
Gava ku hûn dimeşin, hûn ji nişkê ve difikirin ka çi ye an na,
Hûn fêm dikin ku qurs dê di paşerojê de yên kevn neguheze,
Berpirsyariya min giran e.
Ez mirî me, ez hatim, tu dibêjî ku tu xwe li kovarek vala dîsa dibînî,
Dibe ku tiştê çêtirîn ku ez dikarim bikim, dibe ku hûn dixwazin ronahiyê bikin,
It tells you to the old radio frequencies that tell you that quiet whisper increasing day by day
Again, one afternoon and again rises waves without ignoring the roads
There are no desperate situations, there are desperate people.
I am looking for my eyes in the derelict city that is not certain
Big mistakes knock on my door and run away
The boy in me is lost to me, this is my relative.
Güvenebilir miyim sana içimden geldiği gibi,
Hissedebilir miyim varlığımızı, herhangi bir amaca dayatmadan,
Geçirebilir miyim günlerimizi en içten dilekleri birbirimizden esirgemeden,
Yeni, yepyeni güzel umutlara yelken açacak düşlerimizi gerçekleştirebilir miyiz ?
Dünyanın dönüş hızına ayak uydurabilir miyiz ?
Güneşe selam verip, ışığını parıldayan yıldızlarla izleyebilir miyiz ?
Ew hewildan, ku di lêçûnê de derbas bû ku hinekî din jî tenêtî bistîne
Ew ji me aciz bû, dema ku destên xwe di navbêna frostê de dihejînin
Jinên ku ji tunebûna mêjî re eleqedar nabin,
Wan ji dilovaniya hezkirinê ya bêbawer kontrol kir, eşkere kirin,
Zilamên ku bêpar dimînin û bi temenê nûjen bimînin,
Wan pîvanek xetên laş, kategorî kirin,
Roj hat hilweşandin, bayê ku berê bayê ji darê hatine avêtin avêtin
Û ez difikirîm, di nav zaroktiya xwe ya winda de
Ezman ji min re şîn a şîn a cîhanê ji min re got
Û min qîr kir, mîna ku ew bi ewran re derbas bû
Ew ji şevek şevê ne wiya bû, revîna min ji tariyê rojek hişk
Ez ê bangî candlelight bikim, dibe ku mîna ku hûn difikirin ku we şekek heye



- 
 
Songül Yel
 
 
 
Tüm YorumlarŞiir başlıkları çok iyi taptaze bir ekmek kokusu hissi veriyor .