Şahidim hunharca yenilen kul hakkına
Kancıkça atılan yalanlara ve alıcısına
Çalıştıkça sakin kalmaya, azdıklarına
Gördüğünü görselerde arsızlıklarına
Kanı taşımıyor nefretle akan, damarım
Görmedim güneşi şu günlerde
Yürür gibi olsam da engin çöllerde
Yalnız seni görünce bir yansıma,
Ay ışığı gibi düşer boş ovalara
İnsanoğlu aç dünyalığa hep
Sanırsın taneye düşen merkep
Umarsızca yediği ve arzuladığı
Peşinde koştuğu dünya azığı
Dünya geçici bir yurt oysa ona
Günahlarım ayan olmuş kalbimin uzak köşelerine
Gün gün ahlarım kaybedilene bedel bahanelerle
"Ne kadar bedel?" Diye sordum çokça sakinlerine
Yok sanırsam tek cevabı suallerimin bu hanelerde
Güzel hasletlerin hepsi mahpus nezaretinde kibrin
Masamın üstünde bir mektup
Benim ama saklı muhtevası
Nasıl giderim unutup
O günleri o tatlı telaşı
Daha açamamıştım ki
Bir yenisi geldi
Senle saatlerim
Günlerim sana
Yetmez gecelerim,
Rüyalarım sana
Sende tahtı kalbimin
Bir mahalledeydi yabancısı olduğu
Ve sardı çevresini tanımadığı ahali
Rastgele tanıştı çevresinden biriyle
Yaşayabilirdi belkide aklındaki hayali
Gark olmuştu kalbi araba sevdasına
Mogan sensin benim için
Sensiz yanan, benim içim
Sönmeyecek demek bu ateş
Mogan neft,
Kundaklayan benim elim
Güneş güzelleştirmedi moganı
Nahoş geçiyor günler kapalı kapı ardında
En manalı sözlerin kimse değil ki farkında
Duygu cehenneminde yanan sen olsan da
Sönmeyi bileceksin zamanla kül olsan da
Kalple düşün, dille sus, gözle konuş
Kar, karanlık ve soğuk biraz sızlatan iskeleti
Beraber bekliyoruz şuan sabah denen illeti
Bu saatte oldukça korkak göz bebeklerim
Işıkla karşılaşmasında sanırım hep yenildi
Yorgan yığın diken, yerini yadırgamışken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!