Sen ey ürkek güvercin gelişlim,
Sen ey Kays yüreklim, Şems bakışlım,Yusuf yüzlüm,
Bu ne amansız bir hasrettir,bu ne dermansız bir dert,
Yine yoklamakta beni ölüsüz ağıt,düğünsüz zılgıt...
Gecenin ıssız sessizliğinde hasret sağanak gibi yağarken üzerime,
Dışarıda sokakları kan götürüyordu,hücreler akil adamlarla dolup taşıyordu.
Ama en çokta anneler yavrularından ayrılınca canım yanıyor, rüzgar bile ağlıyordu...
Sen ranzanda aydınlık şafakların hayaliyle uyumaya çalışırken
Ve cebelleşirken binbir hasretle,
Ben dışarıda gün sayıyordum saç tellerimle.
Dün gibi aklımda; mahalleden İbrahim'i, Ethem'i,Selim'i aldıkları gün
Ben yüreğimden sana selam göndermiştim.
Oysa onları Diyarbakır'a götürmüş,görüşmeniz mümkün olmamıştı,
Muratları gözlerinde,gözleri arkada, selamın üstlerinde kalmıştı
Ve o narin boyunları urganın insafsız ellerinde asılı,
Gençlikleri hayattan hoyratça sökülüp alınmıştı.
Dün gibi aklımda,o zamandan bu zamana bir tek seven yürekler zulme dayanmış,
Bir tek memleket sevdalıları aşkı da,kavgayı da birlikte yaşamış.
Şimdi dolsun kadehler vazgeçilmez sevdalar ve kavgalar şerefine,
Hadi gel şafağı bekleme...
Nimet Öner 16/02/2015
Nimet ÖnerKayıt Tarihi : 18.2.2015 01:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Değerli gönül dostum Muzaffer Kalaba'nın 'Ne sevdan biter ne kavgan'adlı çalışmasına ithafen yazmış olduğum bu çalışmayı kendileri tarafından paylaşmam husunda ricada bulunmuştur.Ricasını kırmamak adına paylaşıma sunuyorum.İyi okumalar.
Ne ölüye üzülecek., ne de düğüne sevinecek hali kalmadı ülkemin...Yarınlar bulut-bulut...
Hadi sen gel., 'gel ki şafaklar tutuşsun' yüreğimde...
Kutluyorum kaleminiz, yüreğinizi., bu güzel şiirinizi...
İçinde yaşadığımız toplum öyle bir toplum ki; her gün toprağa verdiğimiz evlatlarımız, gencecik bedenlerimiz olmuştur. Şimdi kim bilir kaç yürek ağlamaklı, kaç yürek yangın yeri? Memleket sevdası uğruna; analar gözü yaşlı, yolunu bekler akşam üstleri çocuklarının. Ama sadece bir bekleyiş olur bu. Dün de ağlamaklıydı anaların gözleri bugünde ağlamaklı. Kim bilir belki yarın daha güzel olur umuduyla son kez onlar evlerinden çıkmışlardır. Suavi de bir şarkı sözünde şöyle der 'Koş, kapıyı aç! Gülmeyi bilen çoçuklar geldi.' İşte o gülmeyi bilen çocukları bir bir uğurladık sonsuzluğa. Ama hiç bir zaman ne İbrahimler, ne Ethemler, ne de Selimler bitmeyecek. Umut adına, özgür bir gelecek adına meşaleyi taşıyan birileri mutlaka olacaklardır.
Çok güzeldi , çok... Kaleminiz hep yazar da bizler de okuruz inşallah...
Selam ve sevgiler...
Bana yazdığınız yorumdaki şiirinizi de şiirlerinize ekleyin dilerseniz, çok güzeldi... 'Senin adın aşktır, aşk' isimli...
TÜM YORUMLAR (17)