onbeş temmuz gecesi
kaderin üstünde bir kader vardı
masallar, destanlar, türküler…
izzetin şanlı tarihi kan ile yazıldı
insan nasıl şehit oluyorsa
vakti geldiğinde öyle ölmeli
mermilere kafa tutabilmeli
melekler selam durmalı ona
Peygamber karşılamalı onu
onbeş temmuz gecesi türkiye savaştı
o gece kurtuluş savaşı vardı
bir millet direndi sokaklarda caddelerde
kurşunlara siper oldu
canlarını verdi, kanlarını akıttı
kadınıyla, erkeğiyle
bir felaketti savaş uçakları helikopterler
ateş açanlar…şehirleri bombalayanlar…
meclisi bombalayanlar…
sokaklarda insanları kurşun yağmuruna tutanlar
köprüleri kapatanlar…
şehit ettiler
p. astsb. bçvş. ömer halisdemir’i
ilhan varank’ı
baba oğul erol olçok’ı, abdullah tayyibi
mustafa yaman’ı,çetin can’ı
p. kur. alb. sait ertürk’ü
topçu astsb. kd. bçvş. bülent aydın’ı
sevgi yeşilyurt’u
halil ibrahim yıldırım’ı
cennet yiğit’i, gülşah güler’i…
şehit ettiler…
gözlerinde ulubatlı hasan’ın vücudundaki onlarca ok
surlara diktiği sancak
gözlerinde alparslan’ın yiğitleri
filistin’in çocukları,
yemen’in yetimleri,
suriye ve ırak’ın mazlumları gözlerinde
nede güzeldi gözleri
ciğerimin yangını hiç geçmeyecek
katiller halen yanı başımızda
akrabamız, komşumuz, bizimle aynı camide
aynı okulda, aynı büroda, aynı metroda
asla başaramayacaklar
asla bu ülkeye diz çöktüremeyecekler
lanetlenecek, aşağılanacaklar
yüzlerine tükürülecek
kaybedecekler …
evliyalar dirildi milletin sinesinden
millet bir gece de devlet kurtardı
vatan kurtarmak bu kadar kolaydı işte
anadolu yeniden vatan oldu
canlar sunuldu …
yeniden millet olduk
selam olsun kanıyla bu destanı yazanlara
sura üflenmiş gibi yürüdüler
şehitler köprüsüne...
kadın, erkek, yaşlı, genç
cennete koşmak için
Allah Allah sesleriyle yerleri gökleri inlettiler
ellerde albayrak
şehadet benim de hakkım dediler
ölüm birdi
ölüm yaşları birdi
onbeş temmuz gecesi sınav gecesiydi
sınavı kazananlar cenneti kazandılar
sınavı kazananlar türkiye’yi kazandılar
ateş kustu uçaklar
yürüdü kadın erkek, vatandı söz konusu
şahit oluyordu gece şahit oluyordu yer ve gök
yıldızla doluydu afak, kan kırmızıydı yer yüzü
asumanı kapladı salanın sesi
ölümü korkuttular…
anasının ak sütü gibi tertemiz
namus için, vatan için, hak için
abdest alıp koştular sokaklara
şehadet getirdiler..
yürekler demirdendi
on beş temmuz gecesi
mücahitler kurşunlara yürüdü
bayrağın gölgesinde bayrak oldular
direndi ümmetin son kalesi
bir kez daha alkanla sulandı
söz konusu vatandı
ölmek azalmak değildi
öldükçe çoğalmaktı
bu yüzdendi hira
bu yüzdendi hicret
bu yüzdendi şehitlerin cennetle müjdelenmesi
bu yüzdendi ömerin,osmanın,alinin şehadeti
bu yüzdendi endülüs, kudüs
bu yüzdeni istanbulun fethi
bu yüzdendi selimiye ,süleymaniye
bu yüzdendi çanakkale
bu yüzden menderesin idamı
bu yüzdendi özalın zehirlenmesi
bu yüzden erdoğana yapılanlar
ey ülkesi için yemin etmiş ruhlar
ey türkiye
neden ömer halis gibi olamadık
neden kolçaklardan biri değiliz
neden tankların altında ezilenlerden…
kim şehitler köprüsünde kaybettiğini iddia edebilir ki
ya da kim şehitler köprüsünü terk edenlerin kazandığını
öyle öleceksin ki namın yürüyecek
tarihin şeref sayfalarında
dünden daha fazla ölümsüzleşeceksin
birbirinin ismini bile henüz bilmeyen
ey yeni türkiye’nin yiğitleri
anadolu’ya gelen erenler kadar cesaretin yoksa
ne bu vatan senindir ne de üstündeki bayrak
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 17.8.2017 15:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!