rüyalardan geçtim
kendi ölümüme götürdü düşler
yol boyunca izlediğim sararmış yıllardan kalan
gerçekliğe vardım biriken sonsuzluğa aktı bir ömür
gördüm, ölümün bir uyanma olduğunu
sevemedim terk ettim uykuyu
ölümün ayak sesleriydi karşıdan gelen
altmış yıldır izini sürdüğüm
yalnız ve rüzgarlı karanlıklarda koştuğum
bulup ortaya çıkardığım mezarıma
ölüm tarihini not bırakmayı unuttum
yeniden doğdum, yarın bugündür dedim
uzun bekleyişlerden sonra toprağını
besleyen yeni bir gölgenin
titreyişleri ile uyandı vücudum
rüyalardan geçtim
ölüm kayıyor
önümden gidiyordu yolun sonunda baktım
etrafımda törene gelmiş ölümüme bakan insanlar toplanmış
yeni güne hazırlanmalı dedim ölümün geride bıraktığı izi takip eden kendime
uzun kesintisiz ve isteksiz ayın arkasında duran yeni güne
ne buldunuz şehrin eskimeyen yüzünde
yan sokaklarda yaşayan tarihe bakın, orada aradıklarınız
giysileriniz yenilenmiş olsa da eskidir
mezarlıklar kitabeler anıtlar medreseler arasından geliyor ses
tren son istasyonda duruyor hatıraları bırakıp yolcusunu alıp gidiyor
yeni güne başlıyorum
milattan önce yaşanmış bir rüyada
beyaz elbisemi arıyorum
eski raylar üzerinde yürümeye çalışan trenin içinde
dar geçitte tek bir yolcuyum
taşlı yolda yürüyorum suya bakıyorum
kendi ölüm törenimi izledim
oradan geliyorum
Şakir Kurtulmuş
Kayıt Tarihi : 25.12.2020 14:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!