1.
kalbimin üstünde bir avuç güneş
kudüs ışığı
cilalı taşlardan kayıp yüzüme vuran şeffaf
silik hatıraların üstüne doğan güneş
çiçek sepeti sanki gelinlik kızların kolunda
nedir bu üç günlük dünyada petrol kavgası
ortadoğu’nun kanı çekilmiş damarlarındaki toprak kavgası
taşlar hep ah yazılı
kudüs’e dönük yüzünde
kış hüznü çarpışıyor ölümle
güneşten kopan parçalarla sararan
denizin içinde solgun ışıklarla dans ediyor bir kuş
gecenin sığ koylarında kızıl akşamlardan
güler yüzlü bir hüzün sabaha kalan
düş tarlalarına sızan kurşuni bakış
saklıyor gölgeleri hatıralar arasında
kalbim acı tütsülüyorken
üstü açık uyuyan çocuklar gibi
mahzun yüzün
ağaçlar sırtındaki geçmişin izlerini taşımaya kararlı
üşüyor dağlar üşüyor ırmaklar
koylar susuz barajlar kapalı
limanlar denize uzak demir yığınları
tünellere dökülen tarih
taşlardan sızan harflerde yaşamaya mahkum
soğuk ve nefessiz karlı dağlar
kahraman çocukların yetim bakışlarında
kalbinden doğuyor acı dolu bahar
filistin’de güneş bu sabah
çiçeklerin üzerinde boyun bükmüş
gözleri yeryüzüne uzak
denize düşen bakışlarda toğrağa yakın
2.
gazze’de bu sabah da sessiz
yıldızlardan kaçıp gelmiş saklı güneş
kar yağarken yıkık evlerin üstüne
kalbinin üstünde bir avuç
kudüs güneşi
bebelerin yüzünü parlatan ay ışığı sanki
güneş her sabah genç bir kız tazeliğinde gelir bebelere
güvercinlerin koynunda kıvrılmış yatıyor
bulutlara siper olmuş göğüsler sanki taş duvar
kar üstünde ıssızlığın yarası
nehrin kıyısında üşüyor terk edilmiş bir çocuk
kalbi titriyor alnında yatan kuşun
ve ayakuçlarında taze bir mezar
sensiz uzak düş hücrelerinde güvercin
uzun bir uykuda şimdi sessiz
çocuğun elinde yaralı kuşun kalbi
yeni bir çiçek neşesi nergis ya da gül
toprağın bereketi hüzün dolu çiçekler
dağların açık yarasına düşmüş
kalbimin üstünde bir avuç güneş
3.
kudüs ışığı, kudüs güneşi
yeşil yeşil büyürken
içimde korku dolu bulutlar
yarın kudüs’ten doğacak
aksa’nın kubbesinden havalandığında yeni bir kuş
4.
elleri arkadan bağlı 14 yaşında bir gerillanın
dik duruşu kaldı
gözleri bağlı ufka bakışı kaldı bir
tarihe not düşüldü taşlar hep ah yazılı
cesaretinizle yeniden taşlar yerinden oynadı
kalbimin üstünde bir avuç güneş
kudüs ışığı, kudüs güneşi
bir elinde çiçek bir elinde çakıl taşı
ve bir kuş özgürlüğe
filistin’in bağrında yeniden doğuyor umut
çiçekle yol alan taşlar varmadan menzile
gaz bulutları içinde kaybolsa da bilinmez
oldurur mu öldürür mü
bu kuş yaralı demeyin
taş deyip geçmeyin
öpüp koyuyor başına
dualar ekleyerek art arda
menzile çıkmadan önce
filistinli genç kardeşim
yiğidim
yeni bir kuş havalanıyor özgürlüğe
aksa’nın kış yapraklarıyla dolu arka bahçesinden
yeni bir kuş göğe tutunuyor
5.
şehrin altında gezen derin bir su
altında taşlar hep ah yazılı
ve aksa’nın kubbesinden yeni havalanmış
özgürlüğe kanat çırpan bir kuş
taşıyor hatıraları
Kayıt Tarihi : 14.6.2018 12:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şakir Kurtulmuş](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/06/14/ozgurluge-yeni-bir-kus.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!