Hiç solmayacaksın sanıyordum, biricik gülüm,
Sanma ki, sen fanisin, beni de bekliyor ölüm...
Boynunu büküp beklemektense, gülümse bana!
Benden önce solarsan, hasret kalırım bil sana! ..
Nasıl bir şeydir; kaçırıyor ağzımın tadını?
Ağlasam mı, gülsem mi? Ne koyayım ki, adını? ..
Düşünmek istemiyorum bazen, ne gelir elden?
Yâdıma düşünce, doğrulamıyorum; şu belimden! ..
Ama iyi ki, ölüm var; solmana dayanamam!
Madem dönüş O’na; başka boyaya boyanamam! ..
Nice Nebiler, sıddîkler, şehitler gelip geçti..,
Çaresiz her biri, o ecel şerbetinden içti...
Nuh Peygamber gibi, yaşasan da dokuz yüz elli,
Bey, paşa, cılız ve tombul olsan da sonun belli...
Hayırlı bir ömür sürmek, makbul olan hayattır,
Bütün dünyalar senin olsa da, sonu memattır...
Zaman: Saniye, dakika; gün, hafta; hafta ise ay,
Akıllı olan, andan çıkarır kendine bir pay...
Ruhumdaki ben, hep ebediyetlere taliptir,
Fakat nefsimdeki ben, dünyalığıma galiptir...
Söylemiştim gülüm, bu dünya bize hiç yâr olmaz,
Burda bedbaht olan, ötede bahtiyardır; solmaz! ..
Kayıt Tarihi : 3.11.2008 21:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Fatih Kahraman2](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/11/03/olum-697.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!