Kayıp galaksilerin
Sayısız orkestrasında
Aynı anda çalınır
Farklı ölüm marşları
Kâinatta.
Yarışır
Melodiler...
Birbirine karışır! ..
Artar isyanları
Enstrümanların! ..
Şeytani kahkahalar yırtar
Yedi kat gökleri! ..
Cinler cirit oynar
Uzayda! ..
Kıs kıs güler
Birileri! ..
Şarkıları yarım kalır
Yıldızların...
Gezegenler
Çalıp oynarken susar! ..
Çingene kızlarınca
Rengârenk...
İnsanlar konuşurken…
Koşuşurken...
Gaflette…
Ölüm! ..
Umursamaz dünyanın dudağında ıslık…
...............Sonsuza uzanır
..............................Salına salına...
Ecel yankılanır
...............Sessiz boşlukta! ..
Art
...........Arda...
.........................Selâ
.......................................Selâ...
Kayıt Tarihi : 26.12.2006 12:48:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Onu rüyamda gördüm. Altın rengi parlak şık bir takım elbise içindeydi sanırım. Oturuyordum. Sağ tarafımdaki kapıdan girdi. Belki boşlukta duran, tam karşımdaki yazı tahtası büyüklüğündeki cam bir levhaya sağ elinin işaret parmağıyla, olduça hızlı, Arap harfleriyle ALLAH yazıp, süratle geçti! .. 'Kimdi O? ' diyebildim, arkasından. 'AZRAİL! ..' dediler. Son derece yakışıklı bu genç adamın çıktığı sol tarafımdaki kapıya bakakaldım! .. 'Nereye gitti? ' dedim, üzülerek. İyice göremeyeceğim kadar seri hareket ettiği için tam görememiştim. O güzel yüzü görme merakı içindeydim. 'GELECEK! ' dediler. Bir süre, çıktığı kapıya dikip, gözlerimi, bekledim. Gelmedi. Mutluluk içinde uyandım. Ertesi gün yakında öleceğime yorduğum rüyamın etkisiyle, rastladığım herkesle helâlleştim. Gelecek, biliyorum. Sizler de gayet iyi biliyorsunuz. Fakat ne zaman? Asla bir an gecikmez! Vâde meselesi... Emri aldığı an, canı almıştır! .. Her zaman onunla gitmeye hazır beklemeli, gaflette olmamalıyız. Allah, her an bizimle! .. Biz ne kadar O'nunlayız? Her an nimetleri inmekte! .. Bizden ne kadar teşekkür, şükür, HAMD yükselmekte? Her nimetten sorgulanacağız. 'Kuru bir ağaç gölgesinde serinlemekten bile! .. Nasıl hesabını vereceğiz, bunca nimetin! ? .. Bizden beklenen, HAMD'dır. 'HAMD OLSUN! ..' demek, bu kadar mı zor! Yani kabir ve cehennem azaplarından! ? ..Yani ateşten! ? .. Yanmaktan! ? Kula teşekkür ediyoruz. Nezaket gereği. Allah'a şükür az! .. HAMD OLSUN RABBİM! HAMD OLSUN, HER TÜRLÜ NİMETİN İÇİN! SENİN BİLDİĞİN SAYILAR ADEDİNCE HAMD OLSUN! .. MELEĞİNE, HER EMRİNİ AYNEN VE ÂNINDA YERİNE GETİREN GÖREVLİNE, AZRAİL'E DE SELÂM OLSUN! Peygamber Efendimiz HAZRETİ MUHAMMET (S.A.V) e, ALLAH'ı seven ve ALLAH'ın sevdiği her yaratılana SELÂM OLSUN! Not: Dr. Abdullah Nur BAKİ'nin kaydettiği, hastası SERAP isimli gençkızla ilgili olan anısını bulup, okuyun, lütfen. Orada AZRAİL'in hakikâtini göreceksiniz. İşte o zaman, tüğleriniz diken diken, ağlayarak irkileceksiniz ve çok düşüneceksiniz, çooook düşüneceksiniz! ..
![Onur Bilge](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/12/26/olum-418.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!