İki solukta biten bir roman imiş meğer hayat.
Doğduğuma sevinen ailem şimdi koparıyor bir feryat.
Ben ise şimdi anladım, nasıl da bürüyor dünyada insanın gözünü fesat.
Senin daha zamanın var, verme sakın buna fırsat.
Bak! Gelmeden hazırlanmış mezarım.
Sıcacık yatağımdan kalkıp burada nasıl yatarım?
Ama artık burasıdır benim ebedi yatağım.
Tek korkum burada yalnız kalır mıyım?
Toprağının kokusundan bildim.
Burası benim memleketim.
Yağmur yağmış üstüne, biraz ıslandı kefenim.
Hiç üşümedim, zaten buz tutmuştu bedenim.
Koydular beni mezara, döşediler tahtaları.
Kürek kürek döktüler üstüme kara toprağı.
İlkbahar, o toprağın üstünde yeşertti otları.
Sonbahar, o toprağın üstüne döktü yorgun yaprakları.
O toprağın altındaki garip ise sessizce izledi olanları...
Kayıt Tarihi : 6.2.2024 19:48:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!