Sanma, ölüm her ölümlü için bir bitiştir
Sırrını çözebilene, sır dahi basit bir iştir
Korkun olmasın, ölüm ile hayatı bitiştir
Ölüm vuslattır ve de gülerek bir gidiştir
Bebek, çocuk, genç veyahut yaşlanınca
Bitmeye mahkûmdur hayat başlanınca
Anlarsın dünya hayatının boş olduğunu
Ölümün soğuk yüzünü görüp telaşlanınca
Aldığın ilk nefesle başlıyor hayat dediğin
Ödenir ömür borcu, son nefestir verdiğin
Ölüm geldiği zaman terk eder ve de gider
Uğruna bütün varlığını önüne serdiğin
Bir ölüm var bir de ölümün de ötesi
Ecel gelince kaçamazsın bulur adresi
Yoksa eğer amelin gün fark eder mi?
Cuma ölsen ne olur ya da Cumartesi
Genç ölsen ne olur veyahut da yaşlı
Saçların ağarsa ne veya sırma saçlı
Mezarın olmasa ne veya mermer taşlı
Ya iyisin ya kötü, olunmaz ki çift başlı
Eskiden birisinin beklenmedik ölümü
Hatırlatırdı sevdiklerine o an ölümü
Şimdi cenaze de dünyalık muhabbet
Soruyorum, bu ruhlar yaşayan ölümü
Öyle bir ölürsün ki belki şehadet olur
Öyle bir ölürsün ki belki ibadet olur
Ölüm farklı an da farklı şekilde gelir
Öyle ölürsün ki günaha kefaret olur
Doğum ile dünyaya gönderilen garip kuldu
Çocuklar büyüdü belki de anne baba oldu
Yiyip içip eğlenip bitirip ömür sermayesini
Dünya hayatı denilen rüya ölümle son buldu
Ömür bir uykudur ölüm ise bir uyanış
Ahiret var ve ebedidir, hak olan inanış
Nedir bu dünyalık telaş, hiç bitmiyor
Mezar, nasipse eğer dünyalık son varış
(16.10.2017)
Kayıt Tarihi : 10.5.2018 11:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!