Bir son mu sandın, başlangıçtır ölüm
Yalandan sonra, hakikattir ölüm
Azıtıp dünya benim diyenlerin
Gözünü toprakla doyurur ölüm
Güçlüyüm diye garibi ezenin
Başına balyozu indirir ölüm
Üstten bakan kibir abidesinin
Kılsız kuyruğunu titretir ölüm
Yalanla gemisini yürüteni
Gün gelir karaya oturtur ölüm
Çekirge gibi sıçrayıp duranı
Bir gün dört kolluya bindirir ölüm
Kul hakkını yiyip sırıtanlara
Haramı helali bildirir ölüm
Bırakmaz mazlumun ahını yerde
Zalimi zulmünde boğdurur ölüm
Haramsız doyamayan midelere
Cehennem ateşi doldurur ölüm
Nimet denizinde isyan edene
Ateş deryasını tattırır ölüm
Malını mülkünü ilah kılana
Taş ile toprağı yedirir ölüm
Bu dünyadan gayrısı yok diyene
Mahşeri hesabı öğretir ölüm
Mülkünde yaşayıp inkâr edene
Mülkün sahibini gösterir ölüm
Nefse kanıp ruhunu kaybedene
Kabirde kendini buldurur ölüm
Muhammedi elif gibi doğru ol
Salih kullara karıştırır ölüm
Zalimin zulmüne eyvallah etme
Mücahit nişanı taktırır ölüm
Ölmeden önce öldün ise eğer
Gam ü derdi savuşturur ölüm
Güle aşık Bülbüle ölüm ne ki?
Bülbülü güle kavuşturur ölüm
Aşık maşukunu ister her daim
Aşıksan Hüda’ya, vuslattır ölüm
Muhammet ÖZGÜR (01 Temmuz 2017)
Kayıt Tarihi : 14.7.2017 17:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayatta iken kendisine süre verilen insanoğluna, hala zaman varken "kendine gel" demek için 11 li hece ölçüsü ile yazılmış bir nazımdır.
Malumunuz dünyanın ÜÇ yüzü
varmış,
1. Yüzü ahirete bakan yüzü
2. Yüzü Esma-i İlâhiye'ye bakan yüzü
3. Yüzü ise Dünyanın dünyaya bakan yüzüymüş
Beğenilmeyen yüzü hatta cife diye vasıflandırılan
yüzü bu dünyanın kendine bakan yüzuymüş. Yani
insanı günahlara daldıran yüzü, Hatta belki de
ahiretini bile mahveden, perişan eden yüzüdür.
TAKDİRLERİMLE
TÜM YORUMLAR (1)