Sana dair ne varsa
Yok ettim dün gece.
Seni yeniden bulabilmek için,
Başka çarem kalmamıştı.
Ağırdan aldım işleri bugün,
Bir ben değildim acele etmeyen.
Bulutlar bir başka öpmeye çalıştılar boşluğu.
Şimşek seslerinin aksi yansıdı
Çimen yeşili gözlerine.
Onlar konuştukça büyüdüm ben
Sokaklar şehre akıyor bu gece.
Ağaçlar, ormana;
Irmaklar, denize;
Özlem, umuda;
Umut, yaşama…
Ve sen küçüğüm,
Bir haziran sabahı yaklaşıp yanıma sessizce, onca yükü yükledin kalbime
Ve sonra bir gün, o yükleri boşaltmak için senin limanına sığındım yine...
Söyle sevgili, değişen ne?
Duy bugün okyanusların çırpınışını,
Gözlerinden akan bir damla yaşın
İnsanlarla
Nasıl buluştuğunu.
Kendini sevdirmek için çalışma.
Güze çıktı yollar...
Tükenmiş sarhoşluğuna sarılırcasına yaprakların,
Titrek bir gövdeden savrulup gitti usulca umutlar.
Çığlık olup yağdı ikindi yağmurlarında,
Bakışlarla yetinmeyen yakarışlar.
Düşlere de sıçrayınca solgun yangınlar,
Savurmadıysam anıları mavi yıldızlara,
Anla işte,
Gözlerini bulamıyorum.
Çılgın ıslığına düşman kesilmişsem lodosun,
Küsme bana.
Utanıyorum...
Ne kendimden ne başkasından.
Vermek zorunda olduğum hesap da yok üstelik.
Sebep çok sıradan.
Utanıyorum:
Ulusal marşı 'Korkma! ' diye başlayan bir ülkede,
Konuşmayı annem öğretti bana,
Sanatı da
Ama sen vardın bu bileşimde
Yani, konuşma sanatında.
Belki annem onun için
Benden çok seviyor seni de
Bana aşk diyarını anlatma güzel,
Ben senin bildiğin aşktan anlamam.
Yar, yar diye kulakları çınlatma güzel,
Ben senin bildiğin aşktan anlamam.
Bende duygu resimdeki boşluktur,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!