Zamanı kovalıyor; akrep,bir de yelkovan,
Dur, durak dinlemiyor; geçip, gidiyor zaman.
Gönlümdeki akrepsin, ben aşığın yelkovan,
Aşkın ile yanarak; dönmekteyim durmadan.
Ölüm; zamana uzak, aşkımıza çok yakın,
Ölüm; ölümsüz aşkı öldürmesin yok sakın!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Zamanı kovalıyor; akreple, yelkovan,
Dur, durak dinlemiyor; akıp, geçiyor zaman.
Gönlümdeki akrepsin, ben aşığın yelkovan,
Aşkın ile yanarak; dönmekteyim durmadan.
Ölüm; zamana uzak, aşkımıza çok yakın,
Ölüm; ölümsüz aşkı öldürmesin yok sakın!
Sen akrep değilmisin? Zehirle yelkovanı,
Yaşasın ölümsüz aşk, öldür hemen zamanı.
Muhteşem bir benzetme, ince bir espiriyle ölümsüz aşka bakış açısı...Acaba ölümsüz aşklar günümüzde hala var mıdır üstat?Tam puan bu anlamlı, güzel şiirinize...Esen kalın.
AŞKINI KORUMA UĞRUNA KARŞI AİKIYLA ZAMANA MYDAN OKUYAN YÜREĞİ KUTLUYORUM SAYGILARIMLA
Sadece aşk için değil , yaşanamamış her şey adına öldürmek lazım zamanı ki bir adım daha atacak hali kalmasın .
Bir yerde pusuyu kurmak lazım , bunun adı kalleşlik olmaz...
Kutluyorum güzel şiirinizi...
Saygıyla ...
zaten zehirlemiş olmuyor mu
Üstadım
bu güzel
farklı yaklaşım
şiirde aradığım...
bir zamanlar ben de yazmıştım yelkovanı
yel kovardı yelkovanı
Allaha emanet ol
8 tp
Ölüm; zamana uzak, aşkımıza çok yakın,
Ölüm; ölümsüz aşkı öldürmesin yok sakın!
Sen akrep değilmisin? Zehirle yelkovanı,
Yaşasın ölümsüz aşk, öldür hemen zamanı.
Akrep zamanı öldürsün ki ölmeyen aşklar yaşayabilsin...Harika...Çok güzel...Muhteşem...Listemde Sayın Topallar...Sevgiyle kalın...İhsan Gürbüz
Yüce mevlamdan, aşkınızın ve şiiriniz ölümsüz olmasını diliyorum. Şiirinizi çok güzeldi tebrik eder hürmetle ellerinizden öperim.
Kısacık bir şiire dünyaları sığdırmışsın abi... Çok hoş bir şiir. Kalemin, yüreğin var olsun... tampuan+antoloji
Üstadım çok hoş bir şiir olmuş kutlarım sizi.
Selamlar.
Merhaba Şükrü Bey,
Efendim, güzel buluşlarla süslü bir şiir...
Zamanın bizler için durmazlığını ve gidiciliğini,
sevdayı dahi bitiriciliğini betimleyip, karşı koymak için önerdiğiniz saat (akrep-yelkovan) senaryoları hoş bir kurgu sunmuş okurlara..
Başarılarınızın devamını dilerim..
Orhan Tiryakioğlu (orhanti)
http://www.antoloji.com/orhan_tiryakioglu
Zamanı kovalıyor; akreple, yelkovan,
Dur, durak dinlemiyor; akıp, geçiyor zaman.
Gönlümdeki akrepsin, ben aşığın yelkovan,
Aşkın ile yanarak; dönmekteyim durmadan.
Ölüm; zamana uzak, aşkımıza çok yakın,
Ölüm; ölümsüz aşkı öldürmesin yok sakın!
Sen akrep değilmisin? Zehirle yelkovanı,
Yaşasın ölümsüz aşk, öldür hemen zamanı.
hocam tebrikler ah keşke öldürse akrep yelkovanı böyle süründürmektense yüregine saglık saygıalrımal yıldırım şimşek
Bu şiir ile ilgili 91 tane yorum bulunmakta