Sensiz bir sabah daha.
Yüzleri asık kuşlar tünemiş Ayasofya' nın avlusuna,
saçları hafif kırarmış orta yaş insanlar geçiyorlar caddelerden,
bir bebek ağlıyor, açlıktan belki
belki de annesizlikten...
'' Simitçi '' diye bir umut bağırıyor, tombul yanaklı çocuk,
Seni sevmek;
Zamanın soytarısı olup,susturmak kahkahaları,
Seni itiraf,kendini inkar bir susuş..
..
Sevmek seni;
Geri isteyememek gözlerimi,
Sen' keş olmuşum
İçime çekmeden duramıyorum hasretini
Öyle düşe falan sarıp değil
Sırf sen,sade...
Dudak tiryakisi falan değilim yo yo,
Bayağı bayağı içime çekiyorum seni.
Susturuldum
Bir suskun gidiş sonrası
Sözü attım söylendim içimden ama..
Tükürdüm,kan tükürdüm
Suratına değil suratsız ayrılığa..
İğrendim ama kusmadım
Susuz bir şehrin ana su şebekesi gözlerin,
Ben susuz, senin depon dolu ama bana kuru...
İçinden çıkılamıyasıca bir durum,
Çelişkilerin 'Sen' hali...
Yatağında bir hasta, dudakları son arzu hazırlığında Sevdam
Yaramaz bir çocuğun el darbelerine mağruz kalmış oyuncağım şimdi.
Gün gelir susarsa Dilindeki o başka 'Aşk'
Konuşmak için yalnızlığıma yaklaşma
Sakın bir daha
Yalnızlı...kla arama giren suskunluğu
Yalan rüzgarlarıyla savurmaya kalkma
Saflaştırıp bir yüreği taşlaştırılmış sine' nizde bir vedayı emzirmekte nesi.?
Büyümeden daha Aşk alıp kundağından bir Ayrılık avlusuna bırakmak.
Kendine iyi bak demekle iyi olmuyor kalan
Geri kalanını hayatının
Öksüz cümleler kurarak geçiriyor
Yetim bir dil kullanarak..
Zümrütü dile getiren hasetinden çatlatan
Gözlerin misafirim yine bu gece.
Bense tüm misafirperverliğimle
Bildiğin tüm dudaklarda susuyorum sana,
Konuşlanmış bir yarayla Konuşuyorum Adını.
Somutluğun,somurtuyor yarınlarıma,
Ve dün,geçiriliyor iğneleyiciliğinle, ipliğimden..
.....
Sinsiydi yokluğun,acıları silsilerken ömrüme
Nedir içimle derdin senin..
İçimin derdinin sen oluşunun gerginliğinde misin? ...
Gel desem
' Hep sendeyim zaten ' bile dersin
gelmemek için...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!