Çok geçmeden geçer yaramdan gözlerin,
Yakalanışıma hazırlıksız bir acıyla telaşen acışırız..
Gözlerini savurur gözlerimden ayrılığın rüzgarı,
ıslanır aklım..
Sırlandı acın içimde
Sessizce,sırasıyla geçtim surat köprülerinden
Sıradandım senden sonra her yüz'de
Her bakış seni anlamdırırken
Her tenime dokunuş,bir boğuluş
Alamadı ki yerini kimse..
Pintidir Ayrılık,
Söndürür gözündeki feri
Lüzumsuz yanıyor diyerekten...
Sana tekrar döneceğimi sanabilirsin.
Ben de çocukluğumda
radyonun içinde insan var sanıyordum.
Artık büyüdüm.
Neyin içinde insan var biliyorum.
Artık,
kendine bile dar gelen bu evrende sonsuzluk değil tartışma konusu,
'' Sensizlik ''..
Öğelik sistemi kalksın diye bütün dillere başvuru yaptım.
Bir başka adı,
Şimdi ruhun okşamakta saçlarımı Sen yerine
Ve sırf yaşlı diye
Gözlerimi karşından karşına geçirmekte....
Gece donuk,mat düşlerim
Bir şah' a kalkışta mat edilmiş Aşk' la
Kaç sismograf denediysem
Bir ölçemedi
gidişinin yarattığı depremin şiddetini
Şimdi enkaz sonrası
arama-kurtarma seferberliği
Saçılan 'Ben' taneciklerimi
Ses etme,
uyanabilir yokluğun...
Parmak uçlarında yürü, gittiğinle yürüdüğünde.
Adımların, adıma basıp kayabilir
Ağlamıyorum,
Saygı duruşunda gözyaşlarım,
Gidene bıraktıkları için teşekkür niyetine...
Vefasız bir kalbin tam orta yerinde,
Mahsur kalmış bir yolcuyum...
'Sen' tuttu,
Sevgim, Gökkuşağına merdivendi benim,ulaşasanız diye.
Ama siz,gelişinizle gidişiniz arasında ki o 'Araf' da,
Siyaha boyadınız bütün renkleri,
Elleriniz de kirlendi,
Ve beyazım silmek için en müsait seçimdi..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!