I) SIRADIŞI OLUN
Sizi siz yapan, sizi duyarsız çoğunluktan farklı kılan özel taraflarınız olsun. Kimbilir belki gün gelir içinde cevher saklayan birileri sizden etkilenir de O cevher daha sonra bütün insanlığa ışık saçar.
II) BİLİMSEL FARKINDALIK
Milyonlarca yıllık insanlık tarihinde makineleşmenin geçmişi daha 200 yıl öncesine dayanıyorsa, yazının icat edilmesinin üzerinden 5.000 yıl geçmesine rağmen matbaanın geçmişi daha 500 yıl öncesine dayanıyorsa bu şu demek oluyor; Daha keşfedilmeyi bekleyen milyonlarca gerçek, gün yüzüne çıkmamış milyonlarca fikir var. E hadi kolay gelsin bakalım...
I) SORUMLU ÖĞRETMEN
Her Öğretmenin kendine sorması gereken ilk soru şu olmalı: Acaba çocuğumun benim gibi bir öğretmeni olmasını ister miyim?
II) HEMEN UMUTSUZLUĞA DÜŞME
Aşırı duygusal düşünme ve konu hakkında bilgisiz olma birleşince ufak bir sorun karşısında hemen umutsuzluğa düşeriz. Oysa bizden çok önceleri daha büyük sorunlarla başa çıkmıştır bazı insanlar. Böyle durumlarda ihtiyacımız olan üç şey şudur:
1- Konu hakkında bilgisizliğimizi kabul etmek
B) BİR OYUN MİSALİDİR HAYAT
Hayatı bir oyun gibi, bir yarışma gibi düşünmek lazım. Yaptığın iyilikler hem seni güçlendirip ömrünü bereketlendirir hem de hanene altın değerinde puanlar yazılır.
C) BİNDİĞİ DALI KESEN İNSAN
Fesat insan hiç fark etmeden bindiği dalı keser her zaman. Çünkü onun gözünü öyle bir dünya hırsı bürür ki ne yakın geleceği görebilir ne de kendisine dönecek faydayı.
I) HER LAFIN FARKLI FARKLI MUHATABI VARDIR
Söylediğin söze karşı beklediğin hassasiyeti bulamadın mı? Hiç kırılıp gücenme. Yapman gereken şey o davranıştan ders almak olsun ki aynı hataya düşme bir daha. Ve şunu da asla unutma: Her lafın farklı farklı muhatabı vardır. Yüzmeyi bilmeyene su üzerinde hareketsiz durmayı ne kadar anlatsan da boşuna…
II) MATEMATİK
Matematiğin insana öğrettiği en güzel nimetlerden biri de şudur: Ortada bir problem (sorun) varsa eğer, bu problemi çözmenin mutlaka birçok çözüm yolu vardır.
I) GÜVEN MESELESİ
İnsanlıktan çok paraya değer verenlere
Vefadan çok çıkarını düşünenlere
Halden anlamayıp koltuğuna sarılanlara
Ve herkesi kendi gibi sanan cambazlara
Güvenemiyorum bir türlü bu hayatta.
I) DENEYİMLER
Yaşadığımız deneyimlerden sadece ders çıkarmakla yetinmemeliyiz. Çok yönlü düşünebilmemiz için bize altın tepside sunulan birer fırsattır o deneyimlerin her biri. O sayede analitik düşünebiliriz ancak. Nihai amacımız ön yargılarımızda boğulmadan, farklı bakış açıları geliştirerek kendimizi aşmak olmalı.
II) KORKU
Sanmayın benden korkarlarsa bana saygı gösterirler diye. Korku tohumlarının ekildiği yerde sevgi ölür ve nefret duyguları yetişir her zaman. Bu hep böyledir.
I) İDEALİST AMAÇ
Herkesin farklı bir amacı var şu dünyada. Kimisi çok zengin olmanın hayaliyle yaşar durur, kimi de yüksek bir makama gelmenin hayaliyle. Ama geçmişe dönüp baktığımızda bugün adını hala unutmadığımız değerlerin tek bir ortak noktası vardı: Hepsi vatanına ve milletine aşık insanlardı. Ve onların tek amacı vardı;
Bu milleti tevekkülden ayırmadan karanlıktan kurtarıp, aklın ve bilimin ışığında bu milletin ufkunu açmaktı. Ruhları şad olsun..
II) ÖLÇEREK BİÇEREK
Her adımını ölçerek biçerek atacaksın bu hayatta. Ne ukala olanı daha da şımartacaksın, Ne de gönlü güzel olanı küstüreceksin.
I) DERT VARDIR
Dert vardır, arasan da çaresi bulunmaz. Dert vardır, zamanla insanı olgunlaştırır. Dert vardır, hiç tahmin etmediğin kapıları açma fırsatı sunar sana. Dert vardır, ne kimseye anlatabilirsin ne de içine sığdırabilirsin. Allah biz kullarına derdin de hayırlısını versin inşallah..
II) MERAK DUYGUSU
Merak duygusu kendini geliştirip başkalarına faydalı olmak için kullanılırsa çok faydalıdır. Yoksa insanların dedikodusunu yapmak ve açığını aramak için kullanılırsa, o zaman o duygunun doğasına aykırı hareket etmiş olursun. Bu da senin bir ömür mutluluktan mahrum olmana yol açabilir. Çünkü fesatlık besleyen hiçbir insan gerçek anlamda mutluluğu tadamaz.
I) GERÇEK DOST
Öyle herkese dostum dememek lazım. Kolayca sarf edilecek bir kavram değildir dostluk. O kardeşlikten de üstün bir bağ gerektirir bazen. Mesela dostum dediğin kişinin üzülmemesi için gerekirse kendin üzülmeyi göze alırsın. Onu en kötü zamanında iyi hissettirmek için ne gerekiyorsa yaparsın. Dostlukta benlik senlik yoktur, biz olmak vardır. Daha da ileri gidersek dosttan da öte can dostun vardır. İşte onunla ölüme bile hiç düşünmeden gidersin. Bir çoğunuzun öyle dostluklar kaldı mı ki dediğini duyar gibiyim. Mutlaka bir yerlerde öyle dostluklar hala yaşıyor ve yaşayacak da...
II) NAÇİZANE
Yıllar önce ünlü bir düşünürden şu sözleri okumuştum: "Konuşursan bildiklerini tekrar etmiş olursun. Ama dinlersen yeni şeyler öğrenirsin." Bunun içindir ki genellikle dinlemeyi tercih ederim. Ama bunun yanında soru sormayı kazanç, sorulanı cevaplamayı ödev, önemli gördüğüm şeyleri paylaşmayı toplumsal sorumluluk, düşünce hatalarını düzeltmeyi de gereklilik bilirim. Ama bunlardan sonuncusunu yapmakta fazla ısrarcı olmamak gerektiğini yıllar bana öğretti. Bazen sadece doğru bildiğini yapacaksın ve gerisine karışmayacaksın.
Allah akıl vermiş
İbadullah kullanmaktan aciz
Ecdat tarih yazmış
Evlat okumaktan aciz
Zaman fırsat tanımış
İnsan değerlendirmekten aciz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!